M.
Kaan DERİCİOĞLU
Ankara Patent Bürosu Ltd. Şti. Müdürü
kaan.dericioglu@ankarapatent.com
Ankara, 2003
Fikir
Ürünü
Fikir
ürünleri, bir biçim kazandırılarak ifade edilmiş fikirler
anlamındadır.
Korunabilir
fikir ürünleri, biçimlenme şekillerine göre adlandırılır:
- eserler;
- buluşlar;
- endüstriyel
tasarımlar;
- entegre
devre topografyaları;
- markalar;
- coğrafi
işaretler;
- ticaret
unvanları, işletme adları;
- internet
alan adları;
vb.
Fikir
Ürünü Sahibi
Eser,
buluş, endüstriyel tasarım, marka, coğrafi işaret, vb. fikir
ürünlerini oluşturan kişi ya da kişiler, "fikir ürünü sahibi"
olarak belirtilir.
Fikir
Ürünü Sahibinin Hakları
Fikir
ürünü üretenler ile üretmeyenler arasında bir denge kurulması
ve üretenlerin özendirilmesi, fikir ürünü üretenleri korumak
yoluyla olmuş ve fikir ürünleri sahiplerine fikir ürününün
kullanımına ilişkin tanınacak özel hak ve yetkiler ile sağlanmıştır.
Fikir ürünleri korumasının tarihsel gelişimi bu kanıyı doğrulamaktadır.
Fikir
ürünü sahibinin fikir ürününe ilişkin manevi ve ekonomik
(malî) hakları, fikir ürününün oluşması ile birlikte doğar.
Bu haklar; fikir ürününün topluma sunulması, hak sahibi olarak
belirtilme, fikir ürününde değişiklik yapılmasını önleme gibi
manevi haklar ile fikir ürününden ekonomik olarak yararlanma
amaçlı ekonomik (malî) haklardır. Manevi haklar devir edilemez
iken, ekonomik (malî) haklar devir edilebilir, kiraya ya
da ödünç verilebilir.
Korunabilir
Fikir Ürünleri
Fikirler
değil,fikir ürünleri korunmaktadır. Bir biçim kazandırılmamış,
bir ürün şeklinde ifade edilmemiş fikirler için herhangi bir
yasal koruma söz konusu değildir.
Dünya
Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması eki Ticaretle Bağlantılı
Fikri Haklar Anlaşması'nın (TRIPS) 9/2 maddesindeki hükümden;
"Koruma; fikirleri, usulleri, işletme yöntemlerini
ya da buna benzer matematiksel kavramları değil, İFADELERİ
kapsayacaktır." yorumu yapılabilir.
İfade
Edilmek
İfade Edilmek'ten amaçlanan, fikir ürününün biçim kazandırılarak
oluşturulmasıdır.
Korumanın
başlaması için fikir ürününün oluşması ön koşuldur. Henüz
yazılmamış bir roman, tamamlanmamış bir buluş, görsel anlatımı
oluşmamış bir endüstriyel tasarım, tescil başvurusu yapılmamış
ya da henüz kullanılmamış bir marka için koruma başlamamıştır.
Örneğin,
"bir yağlı boya resim yapacağım ve bu resimde şunlar,
şunlar, ... yer alacak, şu renkleri kullanacağım" ya da "sabah
güneş doğarken Nemrut Dağı'ndaki heykellerin resmini yapacağım",
"bir TV dizisi düşünüyorum. Bu dizide ........ romanının kahramanları
ele alınacak, kişilikleri vurgulanarak romanda biçimlenen
yaşantıları canlandırılacak", "bir ekranda aynı anda iki ayrı
yayını izleyebilecek televizyon yapacağım" ifade edilmemiş,
biçim kazandırılmamış fikirlerdir.
İfade
edilmemiş fikirlerin korunması, ancak bu fikirlerin açıklanmaması
durumunda söz konusu olabilir.
Fikir
Ürünü Korunmasının Ön Koşulu
"İfade
Edilmek" ya da "Biçim Kazandırmak" olarak açıklayabileceğimiz
fikir ürünü korunmasının ön koşulu; sınai haklarla
ilgili yasal düzenlemelerde,
- "uygulanabilmeyi
sağlayacak nitelikte açıklık ve yeterlilik",
- "ayırt
edici niteliğe sahip olmak",
- "belirgin
bir farklılık olması",
- "ayırt
etmeyi sağlaması koşuluyla"
ifadeleriyle
tanımlanmaktadır.
İfade
edilmek ön koşulu, buluşların patent ya da faydalı model
belgesi verilerek korunmasına ilişkin düzenlemede, "Tarifnamenin
Açıklığı" başlıklı Madde 46'da "Tarifname, buluş konusunun
ilgili olduğu teknik alanda uzman olan bir kişi tarafından
buluşun uygulanabilmesini sağlayacak nitelikte açık ve yeterli
yazılır" olarak belirtilmiştir. "buluşun uygulanabilmesini
sağlayacak nitelikte açık ve yeterli" açıklanmayan
ya da ifade edilmeyen bir buluş korunmayacaktır.
554
sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun
Hükmünde Kararname'nin 5 inci maddesinde "yeni ve ayırt
edici niteliğe sahip tasarımlar belge verilerek korunur"
hükmü, koruma koşulu olarak "yenilik" ile birlikte
"ayırt edici niteliği" de belirtmiş ve 7 inci maddede,
"ayırt edici niteliğe sahip olmak" koşulunu, "tasarımın
bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile
herhangi bir tasarımın kullanıcıda yarattığı genel izlenim
arasında belirgin bir farklılık olması" şeklinde
tanımlamıştır. Bu durumda, "ayırt edici nitelik" ve
"belirgin bir farklılık" koşullarını sağlayacak şekilde
ifade edilmeyen endüstriyel tasarımlar korunmayacaktır.
Bazı fikir ürünlerinin birden çok yasal düzenlemeden ve farklı
ön koşullarla korunduğu değerlendirilmelidir.
556
sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin
Markanın İçereceği İşaretler başlıklı 5 inci maddesindeki
"ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla" hükmüne göre, önceki
markalardan ya da ticaret sırasında kullanılan bir başka işaretten
ayırt edilebilir olacak şekilde ifade edilmeyen işaretler
marka olarak korunmayacaktır.
Fikir
Ürünleri Korumasının Yorumu
Bilim,
edebiyat, sanat eserlerinde, eser sahibinin manevi ve ekonomik
(malî) hakları, korumanın yasal tanımını vermektedir.
Bu
tanım, fikir ürünlerinin sahipleri için, fikir ürünlerinden;
-
diğer kişilerin yararlanmasına izin verme
ve
- izinsiz
yararlanılmasını önleme
olarak
yorumlanmaktadır.
Örneğin,
roman, şiir, senaryo, beste, bilgisayar yazılımı, vb., hangi
biçimde olursa olsun bir eserin topluma sunulması, eser sahibinin
yazılı iznini gerektirir. Eser sahibi izin vermediği sürece
eser topluma sunulamaz. İzinsiz olarak topluma sunulan bir
eserin sahibi, önleme hakkını kullanmak için tek yol olan
yasal yollara başvurabilir.
Fikir
Ürünü Sahipliği
"İnsan
> Akıl > Fikir" - "Ürün > Sahip > Hak" şeklinde
iki aşamalı olarak örneklenen temel yapının birinci aşamasındaki
"insan ve akıl", başlangıcı belirlemektedir. Düşünce yetisine
sahip insanın; belleği, deneyimi ve yaratıcılığı ile fikirleri
oluşturmasına rağmen, yasal koruma düzeninde fikirlerin oluşturulması
koruma için yeterli kabul edilmemektedir. Yasal korumanın
ölçütü olan, temel yapının ikinci aşamasındaki korunabilirlik,
biçimlenme sonucu üretilen ürün ile başlamaktadır. Yasal koruma,
fikir ürününü üreten kişiye, üçüncü kişilere izin verilmesi
ve izinsiz kullanımın önlenmesi şeklindeki fikir haklarını
tanımaktadır.
Temel
Yapının Fikir Ürününe Uygulanması
Ürün,
sahip ve hak kavramları fikir ürünlerine uygulandığında, yapı;
"Fikir Ürünü", "Fikir Ürünü Sahibi", "Fikir Ürünü Sahibinin
Hakları" olarak şekillenmektedir.
Fikir
ürünü sahipliğinin temel yapısı, ilgili yasal düzenlemelerde
aşağıdaki gibi yer almaktadır:
5846
sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda;
Eser (Madde 1),
Eser Sahibi (Madde 8),
Eser Sahibinin Hakları (Madde 13).
551
sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname'de;
Patent Verilerek Korunacak Buluşlar (Madde 5),
Buluş Sahibi (Madde 8)
Patent İsteme Hakkı (Madde 11),
Buluşu Yapanın Belirtilmesi (Madde 15),
Tam ve Kısmi Hak Talebinde Bedel (Madde 22-23).
554
sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun
Hükmünde Kararname'de;
Tasarım (Madde 3),
Tasarımcı (Madde 13),
Hak Sahipliği ve Bedel (Madde 13 -14),
Tasarımcı Olarak Belirtilme Hakkı (Madde 18 ve 25),
556
sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'de;
Marka (Madde 2),
Marka sahibi ve Marka Tescilinden Doğan Haklar (Madde 9).
Gerçek
Hak Sahibi
Eserin,
buluşun, tasarımın gerçek sahibi, o fikir ürününü oluşturan
kişidir. Bütün fikir ürünleri üzerindeki fikri hak ise, doğal
olarak fikir ürünlerini oluşturan kişiye ilişkindir.
Manevi
Haklar
Yalnız
gerçek fikir ürünü sahibi tarafından kullanılabilen hak türü
"Manevi Hak" olarak adlandırılır.
Fikir
ve Sanat Eserleri Kanunu'nda, manevi haklar aşağıdaki gibi
sayılmış ve tanımlanmıştır:
- Topluma
Sunma Hakkı
- Adın
Belirtilmesi Hakkı
- Eserde
Değişiklik Yapılmasını Yasaklama Hakkı
- Eser
Sahibinin Zilyed ve Malike Karşı Hakları.
(Eser sahibi ile eseri elinde bulunduran arasındaki ilişki)
551
sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname'nin 15 inci maddesindeki
"Buluşu
Yapanın Belirtilmesi" ve
554
sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun
Hükmünde Kararname'nin 18 inci maddesindeki "Tasarımcı
Olarak Belirtilme Hakkı",
manevi hakları belirtmektedir.
Manevi
Haklar Devir Edilemez
Fikir
ve Sanat Eserleri Kanunu Madde 14 ve 16'da düzenlenen manevi
haklarla ilgili hükümlerde "Bu haktan sözleşme ile vazgeçmek
hükümsüzdür" ifadesi, eserle ilgili manevi hakların
devir edilemeyeceğini belirlemiştir.
Ekonomik
(Malî) Haklar
5846
sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda ekonomik haklar;
İşlenme
Hakkı
Çoğaltma Hakkı
Yayma Hakkı
Temsil Hakkı
İşaret, ses, görüntü iletimine yarayan araçlarla kamuya iletim
hakkı
olarak
belirtilmiştir.
Ekonomik
Hakların Devir Edilebilirliği
Manevi
hak sahibi ile ekonomik hak sahibi aynı kişi de olabilir.
Eser
sahibi, buluşu yapan, tasarımcı, fikir ürününden ekonomik
olarak yararlanılmasını bir başka gerçek ya da tüzel kişiye
verebilir.
Fikir
ürünü olarak belirtilen eserlerde, manevi hak sahibi eser
sahibi, ekonomik hak sahibi ise yayıncı olarak örneklenmiştir.
Örneğin, bir romanı yazan eser sahibi, yazdığı romanın
çoğaltma ve yayma haklarını bir yayıncıya bir sözleşme ile
devir edebilir. Bu durumda eseri yayınlayan yayıncının, eser
üzerinde çoğaltma ve yayma hakları oluşur. Bu olayda, ekonomik
haklardan işlenme ve temsil hakları saklıdır, yayıncıya devir
edilmemiştir. Yayıncı bu hakları kullanamaz.
Hakların
Devir ya da Kiralanmasında Yazılı Olmak Koşulu
Fikir
ve Sanat Eserleri Kanunu Madde 52
"Mali
haklara dair sözleşme ve tasarrufların yazılı olması ve konuları
olan hakların ayrı ayrı gösterilmesi şarttır",
551
sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında KHK Madde 86
"Patent
başvurusu ve patent üzerinde sağlararası işlemler yazılı şekle
tabidir",
554
sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında KHK Madde
39
"Başvuru
ve tasarım hakkının üzerinde sağlararası işlemler yazılı
şekle tabidir."
hükümleri,
yazılı olmak koşulunu belirtmektedir.
Uygulanacak
yazılı işlemlerin koşulları her üç yasal düzenlemede belirtilmemiştir.
Bir hakkın kullanımına ilişkin tasarruf (devir, lisans ya
da ruhsat) işlemlerinde sözleşmelerin Noterlikte düzenlenmesinde
yarar vardır. Noter düzenlemesi, tarafların kimliklerinin
ve yetkilerinin doğrulanması açısından yararlıdır. Tarafların,
hakların kullanımına ilişkin yapacakları noter düzenlemesi
olmayan bir sözleşme taraflar arasında geçerlidir ve tarafları
bağlar. Sözleşme sonrasında iki taraf arasında ortaya çıkacak,
kimlik ve yetki sorunu somut olaya göre genel hukuk kuralları
içinde çözümlenecektir. Bazı yasal düzenlemeler, devir ve
lisans haklarının üçüncü kişilere karşı ileri sürülmesi için,
noter düzenlemesi ve sicile kayıt gibi koşullar belirlemiştir.
Devir
ve Lisans Arasındaki Fark
Bir
hakkın devri, süreye ve koşullara bağımlı olmadığı halde,
lisans işlemi, süreye ve koşullara bağımlıdır. Koşullar yerine
getirilmediği zaman, lisans işlemi, sözleşmede belirtilen
şekilde, sona erer. Marka devir olayında ise, koşullar yerine
getirilmediği zaman sözleşmenin geçersizliği, her iki tarafın
kabul edeceği yeni bir sözleşme ya da görevli mahkemenin vereceği
karar ile sağlanabilir.
Örneğin
bir markanın devri için düzenlenen sözleşmenin Türk Patent
Enstitüsü'ne verilmesi ve ilgili harcın ödenmesi ile devir
marka siciline işlenir. Buluşlar ve endüstriyel tasarımlarda
da durum benzerdir.
Devir
Bedeli
Devir
işleminde devir için bir bedel söz konusu olduğu halde, devir
bedeli devir öncesinde ya da devir işlemi sırasında ödenmemiş
ve devir sözleşmesi imzalanarak tamamlanmış ise, sözleşmenin
imzalanmış olması devir işleminin gerçekleştiği anlamına gelir.
Söz konusu ödemenin yapılmaması ile ortaya çıkacak anlaşmazlık
bedelin ödenmesine ilişkindir. Ödemenin yapılmaması, devir
sözleşmesinin geçersizliği sonucunu doğurmaz ve anlaşmazlığın
hukuk kuralları içinde çözümlenmesi gerekir.
Markalarda
Manevi Hak Durumu
İyi
bir marka bulmanın çok zor olduğu günümüzdeki rekabet ortamında,
markayı kullanan, markadan ekonomik olarak yararlanan, markanın
toplum tarafından tanınmasını sağlayan, gerçek ya da tüzel
kişiler gündemdedir. Bir eserin, bir buluşun, bir endüstriyel
tasarımın yaratıcısı belirtilirken, fikir ürünü örnekleri
arasında yer alan markada, markayı öneren gerçek kişilerden
genellikle söz edilmez.
Markalar,
harfleri, sayıları, sözcükleri, şekilleri, kişi adlarını,
üretilen eşyanın biçimini ve ambalajını içerebilir. (556 sayılı
KHK Madde 5) Marka gerek özgün bir yazı biçimini ve gerekse
özgün bir şekli, birlikte ya da ayrı içerebilir. Markayı bir
başka kişi kullandığı halde, bu yazı ve şekli çizen-tasarlayan
eser sahibinin hakları, devam etmektedir. Markaya izinsiz
kullanım yoluyla tecavüz oluştuğunda, eser sahibi, eseri üzerindeki
haklarına tecavüzün önlenmesi için, markayı kullanan kişilerden
bağımsız olarak, dava açabilir.
Fikri
Ürünlerinde Koruma Kriterleri
Eserlerin,
buluşların, endüstriyel tasarımların, markaların ve diğer
fikir ürünlerinin tümü korunacak mıdır? Bu sorunun yanıtı,
hiç şüphesiz, "hayır" olacaktır. Fikir ürünlerinin korunması
için kriterler belirlenmiş ve bazıları tanımlanmıştır. Örneğin,
bir eserin korunması için sahibinin özelliğini taşıması ve
yasada sayılan eser türleri kapsamında olması gerekir. Bir
başka ifade ile, sınırlı sayıda fikir ürünü için koruma tanınmaktadır.
Bir
buluşun korunmasında; "yenilik, sanayiye uygulanabilirlik
ve tekniğin bilinen durumunu aşmak" şeklinde üç kriter vardır.
Bu üç kriterin öncesinde, bir soyut kavram olan buluşun olması
gerekir.
Fikri
Hak
Fikir
ürünlerinin yasal korunması "Fikri Haklar" terimi ile
ifade edilir. Dünya Fikri Haklar Örgütü (WIPO) fikri hakları
iki ana başlık altında değerlendirmektedir. (Bakınız Tablo)
Bilim,
Edebiyat ve Sanat Eserleri ile ilgili haklar, ESER SAHİBİNİN
HAKLARI; Buluşlar, Endüstriyel Tasarımlar, Markalar ve
Coğrafi İşaretler, vb., ile ilgili haklar SINAİ HAKLAR
olarak yorumlanmaktadır. Eserleri yorumlayan sanatçılar,
ses-görüntü kaydı yapan yapımcılar ve radyo - televizyon
kuruluşlarının eserler ile ilgili hakları ise, ESER SAHIBININ
HAKLARI İLE BAĞLANTILI HAKLAR olarak adlandırılmaktadır.
Eser
Sahibinin Hakları ile Sınai Haklar arasındaki en belirgin
farklılık, sınai haklarda genellikle belgelendirme söz konusu
iken, eserlerin doğal korumadan yararlanarak korunmasıdır.
Yeni/Özgün[1] Kavramları
Fikir
ürünü sahibinin hakları ile ilgili iki kavram, evrensel boyutu
belirten "yeni" ve "özgün" kavramlarıdır.
"Yeni/özgün
bir fikir ürünü tasarladım" iddiası ileri sürüldüğü zaman,
bu iddia konusu fikir ürününün, herhangi bir ülkede, pazarda
satılan ya da fuarda sergilenen ya da herhangi bir ortamda
önceden yayınlanan bir başka kişiye ait bir fikir ürünü ile
aynı olmaması, bıraktığı genel izlenim olarak, bilinenlerden
ayırt edilebilir olması gerekmektedir. Bu koşulun sağlanamaması
durumunda, korunabilir bir fikir ürünü söz konusu olmayacaktır.
Türkiye'de
ya da başka bir ülkede var olan, bir başkasına ait fikir ürünü
artık yeni ve özgün değildir. Yurt dışında var olan fikir
ürününü Türkiye'ye ilk kez getirmek, bir başka ifade ile ona
sahiplenmek, söz konusu kişilere fikri ürünü koruması sağlayamaz.
Türk
Patent Enstitüsü tarafından yayınlanan Resmi Endüstriyel Tasarımlar
Bülteni incelendiğinde, yenilik ve özgünlük kavramının Türkiye'de
yeterince bilinmemesi ya da benimsenmemesi nedenleri ile oluşan,
kendi tasarımı olmayan ya da yeniliği olmayan tasarımlar için
başvuru yapmak yanılgısının onlarca örneği görülebilir. Endüstriyel
tasarım tescili için başvuran kişi, başvurusu sırasında "yeni/özgün
bir fikir ürünü tasarladım" şeklinde, kendisini bağlayan ve
4128 sayılı yasada bir suç olarak tanımlanan, gerçeğe aykırı
bir beyanda bulunmaktadır.
Korunacak
Kişiler ve Gasp Olayı
- Fikir
Ürünlerinin Korunması düzeni,
- yeni
bir buluşu yapan;
- yeni/özgün
bir tasarımı tasarlayan;
- ayırt
edici bir işaret olan bir markayı ilk kez düşünen ve ürün
ya da hizmette kullanan;
- özgün
bir romanı, bir şiiri yazan; özgün bir besteyi yapan
- vb.
gerçek
kişilerin fikir ürünlerini koruyan, evrensel nitelikli bir
düzendir. Bu evrensel nitelikli düzende, hak sahibi olmayan
kişilerin haklara sahiplenmelerine karşı önlemler de oluşturulmuştur.
Gerçek fikir ürünü sahibi olmadığı halde, kendisini fikir
ürünü sahibi olarak ileri süren kişiler "Hakkı Gasp Eden"
olarak tanımlanmaktadır.
Doğal
Koruma / Belgeli Koruma / Çoklu Yasal Koruma
Koruma,
fikrin ifade biçimine göre, değişik yasal düzenlemelerle sağlanmaktadır.
Bazı fikir ürünleri bir yasadan ve bazıları birden çok yasadan
yararlanarak, belgeli ya da doğal olarak korunmaktadır.
Eserleryalnız
Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa göre doğal olarak;
Yeni
buluşlar, yalnız Patent Haklarının Korunması Hakkında
Kanun Hükmünde Kararnameye göre, patent ya da faydalı model
belgeleri ile belgeli olarak korunmaktadır.
Endüstriyel
tasarımlar (ürünün iki ya da üç boyutlu görünüşleri) Fikir
ve Sanat Eserleri Kanunu, Endüstriyel Tasarımların Korunması
Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Türk Ticaret Kanunu Haksız
Rekabet Hükümleri, Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnameye göre, doğal ve belgeli olarak, çoklu yasal
korumadan yararlanmaktadır.
Markalar,
Türk Ticaret Kanunu Haksız Rekabet Hükümleri ile Markaların
Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye göre, doğal
ve belgeli olarak, çoklu yasal korumadan yararlanmaktadır.
Eserler,
buluşlar bir yasal düzenlemeden, tasarımlar ve markalar birden
çok yasal düzenlemeden korunmakta, buluşlar ise doğal korumadan
yararlanamamaktadır.
Fikir
Ürünlerinde Koruma Süreleri
Fikir
ürünlerinin koruma süreleri, ilgili yasal düzenlemelerle belirlenmiştir.
Eserler,
eser sahibinin yaşadığı süre ve eser sahibinin ölümünden
sonra 70 Yıl devam eder. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda
eser sahibinin hakları ile bağlantılı hak sahipleri için koruma
süreleri 70 Yıl olarak belirtilmiştir.
Koruma
Koşulları
Eserlerdeki
doğal koruma olayı, herhangi bir koşula bağlı değildir.
Buluşların
korunmasında her yıl ödenmesi gereken bir ücret söz konusudur.
Bu ücretin belirli bir süre içinde ödenmemesi buluş üzerindeki
patentle sağlanan korumanın sona ermesine yol açar.
Endüstriyel
tasarım tescillerinde beş yıllık sürelerde tasarım tescilinin
yenilenmesi gerekir. Yenilenmemede ya da yirmi beş yılın bitiminde
tescilli koruma sona erer.
Ticaret
ve Hizmet markalarında, markanın her on yılda bir ve süre
bitiminden önceki ya da sonraki altı aylık sürelerde yenilenmesi
gerekir. Markalarda yenilemeye bağımlı olarak sürekli koruma
söz konusudur. Marka tescili sahibi markayı beş yıl kullanmaz
ise, tescilli marka mahkeme kararı ile hükümsüz sayılabilir.
Tescilli
Korumanın Bitmesinde Doğal Koruma Olayı
Endüstriyel
tasarımlar ve markaların birden çok yasal düzenlemeden yararlanarak
korunması nedeniyle, yenileme işlemlerinin yapılmaması yalnız
tescilli korumanın sona ermesi anlamındadır. Koruma olayı,
tasarımlarda fikir ve sanat eseri olarak ilgili hükümlerden
ve markalarda, markanın kullanımı devam ediyorsa, haksız rekabet
hükümlerinden yararlanarak devam eder.
Yenilenmeyen
ya da yirmi beş yılık koruma süresi biten bir endüstriyel
tasarım, eser korumasına ilişkin süreler bitmeden, üçüncü
bir kişi tarafından izinsiz kullanılamaz.
5846
sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu bu konuya bir açıklık
getirmiş ve "Krokiler, resimler, maketler, tasarımlar ve benzeri
eserlerin endüstriyel model ve resim olarak kullanılması,
düşünce ve sanat eserleri olmak sıfatlarını etkilemez" hükmü
yasanın 4 üncü maddesinde yer almıştır.
Bu
maddede belirtilen "endüstriyel model ve resim", "endüstriyel
tasarım" terimini karşılamaktadır. "model" üç boyutlu ve "resim"
iki boyutlu tasarımları ifade etmektedir. Sınai Hakların Korunması
için Paris Sözleşmesi'nde (1883), endüstriyel tasarımlar yerine
"sınai resim ve modeller" terimi kullanılmıştır.
Yanlış
Kullanılan Terimler
Telif
Hakkı
Hakkı
Telif Kanunu (1910), 1952 yılında Fikir ve Sanat Eserleri
Kanunu ile değiştirilirken bu terime yer verilmemiştir. Yasada
yer alan "Eser, Eser Sahibi ve Eser Sahibinin Hakları" sıralaması
değerlendirildiğinde doğru terim "Eser Sahibinin Hakları"
olmalıdır.
Fikri
Hak - Fikri Haklar
Fikri
Hak terimi yabancı dildeki "Intellectual Property"
teriminin karşılığıdır. Bu terim, "Eser Sahibinin Hakları"
ile "Sınai Hakları" birlikte kapsar.
Fikir
ve Sanat Eserleri Kanunu ile Edebiyat ve Sanat Eserlerinin
Korunmasına İlişkin Bern Sözleşmesi kapsamında tanımlanan
eserlerin korunması, fikri haklar değil, fikri haklar kapsamındaki
eser sahibinin hakları'dır. Bazı yazarlar bu terim
yerine "eser üzerindeki hak", "eserler üzerindeki haklar"
terimlerini kullanmaya başlamışlardır..
Fikri
ve Sınai Haklar
Intellectual
Property karşılığı fikri haklar olduğu için, bu şekliyle kullanım,
fikri haklar kapsamında olan sınai hakların, kapsam dışında
gibi algılanmasına yol açmaktadır. Fikir ürünleri olan ve
sınai haklar kapsamında değerlendirilen yeni buluşlar ve tasarımlar,
fikri hak konusudur. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi,
Fikri ve Sınai Haklar Araştırma ve Uygulama Merkezi yanlış
kullanım örnekleridir.
Fikri
Mülkiyet
"Maddi
Olmayan Mallar" üzerinde var olan şey, mülkiyet değil bir
hak'tır. Mülkiyet "Maddi Mallar" kapsamındaki varlıklar için
kullanılır. Bir başka ifade ile, fikir ürünleri "soyut" ve
fikir ürünlerinin biçimlendiği eşyalar "somut" varlıklardır.
Fikri Mülkiyet terimi yerine Fikri Haklar terimi, doğru
terim olarak kullanılmalıdır.
Fikri
Mülkiyet Hakkı
Fikri
Mülkiyet terimi gibi, Fikri Mülkiyet Hakkı da yanlış kullanılan
bir terimdir.
Patent
Patent,
yeni buluşlara verilen belgenin adıdır. Marka, Endüstriyel
Tasarım, Coğrafi İşaret, Entegre Devre Topografyaları, vb.
öteki fikir ürünlerini korumak için verilen belgeler patent
değildir.
Doğal
korumadan yararlanan eserler, bir eser türü kabul edilen bilgisayar
yazılımı için patent verilmesi söz konusu değildir.
Marka,
Endüstriyel Tasarım, Coğrafi İşaret, Entegre Devre Topografyaları
TESCİL EDİLİR ve bunlara verilen belge TESCİL BELGESİ'dir.
MARKA TESCİL BELGESİ, ENDÜSTRİYEL TASARIM TESCİL BELGESİ,
COĞRAFİ İŞARET TESCİL BELGESİ, doğru terimlerdir. Patent bir
belge türü olduğu için, yeni buluşlara verilen bu belge yerine
tescil belgesi terimi kullanılmamaktadır.
Dünya
Fikri Haklar Örgütü'nün Fikri Haklar Ayırımı
Kaynak
: World Intellectual Property Organization (http://www.wipo.int)
Türkçesi : M. Kaan DERİCİOĞLU, 2001
|