Arif Özver Ergin
B.Sc. Makine Müh.
M.Sc. Endüstriyel Tasarım
Eylül 2007, Güzelyalı / İstanbul
Bireyler genelde ihtiyaçlarını giderebilmek ya da problemlerine çözüm bulmak için bir şeyleri icat ederler. Ancak bireyin buluşuna ticari bir boyut kazandırabilmesi çok zordur ve birey ve özellikle bir genç bu konuda yalnız hareket ettiği sürece çaresizdir.
Örneğin, düzensiz besleniyorsunuz, aşırı stresiniz var ve üstüne üstlük birde aç karna asprin içtiniz. Etrafı her renginde kana boyarsınız, doktora gidip bir kaç ilaç alırsınız ve sonrasında üç beş ay çorba, muhallebi patates haşlama ile beslenirsiniz. Sonunda mideniz düzelir. Diyelim ki muhallebi çorba yaparken canınız sıkılıp, bunları karıştıran bir alet yapmaya kalktınız. Bu sefer bir bir yeriniz daha incinir ve daha zor iyileşir. Yaptığınız çorba ve muhallebi karıştırıcısına Chore adını verirsiniz. Okunuşu "Çorba"yı çağrıştıran Chore İngilizce'de küçük, ufak tefek işler demektir:
Chore'u üniversitedeki hocalarınıza gösterirsiniz "patent al" derler, Patent vekiline gidersiniz "üzerinde çok çalışman" gerek der. Tasarım konusunda Yüksek lisans eğitimine başlarsınız. Üzerinde araştırmalar yaparsınız, uluslararası makaleler yazarsınız. Bir taraftan ürününüzü geliştirirsiniz; Chore 1, Chore 2, Chore3 peş peşe gelir. Makina mühendisi olduğunuz için güç ve enerji hesapları sizin için çok zor olmaz, daha çok ergonomi ve estetik konularına kafa yorarsınız:kullanım, temizlik, güvenlik ile ilgili detaylı çalışmalar yapıp alternatif modeller geliştirirsiniz.
Bir taraftan mutfak eşyaları yapan devlerin kapılarını çalarsınız, yetkililerine ulaşmaya çalışırsınız, çoğuna ulaşamazsınız, ulaştıklarınız "bizim için riskli" derler. Patent almaya da paranız yetmez. Yorulursunuz ve nefesiniz tükenir.
Askere gitmeye karar verirsiniz. Askere gelir gidersiniz sonrası kriz olduğu için bulduğunuz ilk işe girersiniz. Biriktirdiğiniz parayla ilk olarak faydalı model belgesi almaya koşarsınız:
Detaylı açıklama ve resimler içeren patent dökümanına erişmek için tıklayınız
Bir gün Amerika'dan gelen bir arkadaşınız günün birinde elinde "STIR CHEF" adlı bir sürprizle çıkıverir karşınıza:
StirChef Saucepan Stirrer
www.amazon.com/StirChef-Saucepan-Stirrer/dp/B0000TPBYG
http://reviews.overstock.com/9876/703748/reviews.htm
www.gadgetell.com/2006/10/no-more-excuses-not-to-cook-with-stirchef-saucepan-stirrer
"Adamlar yapmış, adamlar yapmış!..."
Dünya'da en az çorba yapan ve yiyen bir millet nasıl çorba karıştırıcısı icat eder? Dünyada en çok çorba tüken ülkeler: Meksika, Türkiye, Rusya... Bir şeyler boğazınıza düğümlenir. Hemen patent tarihini araştırırsınız. Buluşu yapıp üzerine araştırmalar yapıp, makaleler yazmanızdan 1-2 sene sonra, siz askerdeyken birileri Amerika'da patenti alıp, ürünü Çin'de çok ucuza imal ederek pazarlamaya başlamıştır bile.
Geroge Basalla'nın çok güzel bir sözü vardır: "Çinliler modern medeniyetin gelişmesine sebep olan pusula, barut, kağıt gibi şeyleri keşfettikleri halde, hiç bir zaman medeniyetin beşiği olamadılar; çünkü buluşun bilimini ve bilimsel method'u bulamadılar". Yöntemin sonuçtan daha önemli olduğunu ortaya koyan çok güzel bir saptama.
George Basalla Çin'in bugünün görse aynı şeyleri söyler miydi bilemiyorum.
Çünkü bugün Çin pusula, barut ve kağıdı icat ettiği dönemlere çok yakın.
Bizim tarihimizde ise pusula, barut, kağıt gibi büyük buluşların sayısı maalesef çok az ve maalesef icat, patent ve inovasyon denilen konuları teknik ve bilimsel olarak ancak bu günlerde tartışmaya başladık. Gelişmiş ülkelerde ferdi başvurularla başlayıp gelişen patent olgusu yıllar içinde yerini Firmaların ve kurumların aldıkları patentlere bırakmıştır. Birçok şirket yeni ürünler geliştirmek için Ar-Ge bölümleri oluşturmuştur ve ürün geliştirme süreçlerine müşterilerin ve kullanıcıların ihtiyaç ve problemlerini tespit etme süreçlerini de dahil etmiştir.
Kişisel birikimlerime dayanak sonuç olarak söylemek istediği şey:
İcadın bir ya da bir kaç girişimci ve kaşif (hero) tarafından geliştirilip pazarlandığı dönemin üzerinden çok sular geçmiştir. Türkiye için faydalı olacak tavır, icadın ve inovasyon süreçlerinin öncelikle teknik ve stratejik olarak ele alınmasıdır. Bir icadın başarısı ya da başarısızlığı (taşıdığı potansiyelin değer olarak gerçekleşebilmesi) bir mucit olarak bireyle, o kişinin içinde yer aldığı çevre-ekonomi-toplum gerçeklerine indirgenmemelidir. İcat sahipliliğinin bireyden organizasyona geçişi Türkiye'de geç kalmış ama kaçınılmaz bir süreçtir.
Özetle:
- İcat sahibi, bir birey olarak, ürününü gizli-saklı geliştirip pazarlayamadıktan sonra buluşunu ve fikrini tek başına patent alarak ya da benzer şekillerde koruyamaz.
- Bireyleri doğrudan patente yönlendirmek teknik olarak doğru bir yaklaşım değildir. Patent konusunda ileri ülkelerde patentler çok büyük oranda firmalar, organizasyonlar, vakıflar, üniversiteler ya da Hükümet Kuruluşları tarafından alınmaktadır.
- Firmalarda, bireysel olarak dışarıdan gelen fikirleri değerlendirecek bölümler TUBİTAK ve TTGV gibi kurumlar vasıtası ile teşvik edilmelidir. Örneğin mutfak aleti geliştiren bir kişi buluşunu öncelikle Arçelik, Vestel , Arzum gibi şirketlere sunup onlarla tartışabilmeli, bu şirketler de bireye verdiği destek karşısında TUBİTAK ve TTGV gibi kurumlardan teşvik alabilmelidir.
Kaynaklar:
- C, Freeman. The Economics of Industrial Innovation, 3rd edn. (co-author with Luc Soete), Pinter, London, 1997.
- Er, Ö. and Ergin, A. Ö. (2000) "Product Innovation in the Turkish Manufacturing Industry: The Case of a Medium Sized Electrical Home Appliance Company", ERC/METU International Conference in Economics IV Proceedings and Conference CD-ROM, 13-16 September 2000, Ankara
- Er, Ö. and Ergin, A. Ö. (2003) "What Makes SMEs in Newly Industrialised Countries Innovate?: A Case Study of a Medium-Sized Manufacturing Company from Turkey", 5th European Academy of Design (EAD) Conference: Techne Design Wisdom Proceedings and web site (www.ub.es/5ead), 28-30 April, Barcelona.
- George Basalla (1989). Evolution of the Technology, Cambridge Press, United Kingdom
- http://pcsiwa12.rett.polimi.it/~phddi/uk/01/dpr00/syno/272.htm
- www.geocities.com/arifergin/l1.html
- Ergin, A.Ö (1998). "Yaratım Sürecinde Tasarımcının Önemi", Bilim ve Teknik Dergisi.Sayı: 596
Bu yazının devamı niteliğinde bir makale:
Bireysel icadın anatomisi 2; İcadın inovasyona dönüşme(me)si Arif Özver Ergin, Aralık 2008, İstanbul |