İlk
yerli tramvayı tasarlayarak yüzde 60 yerli malzemeyle imal
eden Türk mühendisler, yeni raylı sistem araçlarının üretim
projelerine de imza atmak istiyor. Büyükşehir Belediyesi'ne
ait metro ve tramvay araçlarının işletmeciliğini yapan İstanbul
Ulaşım A.Ş. bünyesinde RTE 2000 araçlarını üreten mühendislerin
gözü 2005-2006'da Alman şirketleriyle gerçekleştirilecek ortak
üretim projelerinde.
Ulaşım
A.Ş. yetkilileri, metro ve tramvay araçları gövde prototip
imalatçısı Fahrzeugtechnik Dessau AG ve araç elektrik ekipmanları
sağlayıcısı Wossloh-Kiepe şirketleriyle işbirliği yaparak
yerli tramvay, alçak ve yüksek tabanlı hafif metro (LRT) araçları
imalatını hedefliyor. Finansman sağlanması halinde yerli tramvay
üretiminde seri üretime bile geçilebilecek.
RTE
(Railway Transport Equipment) tramvayı serisinde şu ana kadar
üç araç üreten ekip, RTE 2005'i önümüzdeki günlerde hatta
alarak deneme sürüşlerine başlayacak. Asıl amaç ise araçların
2006 modelini hatta ihtiyaç duyulan tramvayların seri üretimini
gerçekleştirebilmek.
İstanbul'un
yakın dönem hafif metro ve alçak tabanlı araç ihtiyacını bin
araç olarak hesapladıklarını anlatan İstanbul Ulaşım A.Ş. Genel
Müdürü Süleyman Pektaş, AB normlarında araçların mühendislik
tasarımlarının tamamını; gövde, iç ve dış giydirme, buggi
(araç taşıyıcı aksamları), montaj ve testlerinin yüzde 60-70'ini
yerli olarak imal edebileceklerini söylüyor.
Her
şey 250 bin dolarlık CAD/CAM/CAE yazılım yatırımıyla başladı
Ulaşım
A.Ş., 1997'de bünyesinde bir ekip kurarak işe başlar. Marmara
Üniversitesi'nin endüstriyel tasarımı yaptığı ilk aracın yerli
mühendislik hesapları yapılır, imalat oranları belirlenir.
250 bin dolarlık yazılım yatırımı yapılır. Çoğu İstanbul Teknik
Üniversitesi Uçak Mühendisliği ve Elektronik fakültelerinden
olmak üzere akademisyenlerden oluşan 12 kişilik bir mühendis
kadrosu oluşturulur. Part time çalışanlar ve 22 kişilik Ulaşım
A.Ş. ekibiyle birlikte yerli tramvayın tasarım ve üretim aşamalarına
geçilir. Mart 1999'da bitirilip Eminönü-Zeytinburnu hattında
hizmete sunulan RTE 2000 modeli ile ilk yerli tramvay üretimi
gerçekleştirilmiş olur.
Mühendislerin
gayreti tozlu raflarda kalmasın
Başından
beri projenin içinde yer alan İstanbul Ulaşım A.Ş. Genel Müdür
Yardımcısı Ömer Yıldız, "İşe ilk başladığımızda 20 tane metro
aracı kadavra olarak yatıyordu. Milyon dolarlar yatırılmasına
karşın, yedek parça olmaması, güzergâhların bitmemesi nedeniyle
bekledi bu araçlar. Araçtan araca yedek parça aktarımıyla
başlayan mühendislik süreci 1997 Haziran'ından itibaren projelendirildi."
diye anlatıyor o günleri. Türk mühendisliğinin başarı hikâyesinin
tozlu raflara kaldırılmamasını, yeni projelerle demiryolu
sanayiinde atılımların hızlandırılmasını istiyor.
İstanbul'da
raylı sistem araçlarına ilk ihtiyaç duyulduğu 1989'da İsveç'ten
2,5 milyon dolara ABB marka araçlar satın alınmıştı. Araçları
üreten fabrikalar kapatıldı, şirketler el değiştirdi. Ancak
bu araçlar 14 yıldır hâlâ hizmet veriyor. Demiryolu sanayiinde
yaşanan bu hızlı gelişmeler, yüz milyon dolarların yatırıldığı
araçların atıl kalması riskini doğurdu. Her aracın tamiri,
teknik detayları Türk mühendislerce öğrenildi. Dörtlü diziler
halinde çalışan araçlar, tramvay hattında kullanılmaya başlayınca
ikili diziye dönüştürüldü. Araçların sürücü kabinleri Türk
mühendislerince eklenip geliştirildi.
Ar-Ge
Müdürü Murat Kavak, İstanbul'un hafif metro ve tramvaya kavuşmasından
sonra 1994-1997 arasında ciddi bir tecrübe süreci yaşandığını
anlatıyor. Raylarda meydana gelen her kazanın proje üreten
ekipte kendini sürekli geliştirme ihtiyacı doğurduğunu aktaran
Kavak, raylı sistem araçlarının yerli mühendislerce tasarlanıp
üretilmesinin maliyeti yarıya indirdiğini söylüyor. RTE 2005
adıyla test sürüşlerine başlayacak yeni aracın proje ve üretim
maliyeti 750 bin Euro civarında.
1000
dolarlık aynalar 40-50 dolara düştü
Proje
grubu kurulmadan önce hatlarda meydana gelen kazalar ve sonu
gelmeyen bakım masrafları dışa bağımlılığı körükledi. Satın
alınan araçlarda klima bile yoktu. Projeleri klima takmaya
uygun olmadığı için 10 milyon dolarlık yatırım göze alınmasına
rağmen her araca 2 ton ağırlık ekleneceği gerekçesiyle yabancı
üreticiler bile bu işten uzak kaldı. Özel bir proje grubu
600 kilogramlık klimalarla sorunu çözüp araçları klimalı hale
getirdi. O zaman yabancı bir mühendisin Türkiye'ye bir haftalığına
gelişinin maliyeti 10 bin doları buluyordu. Yerli mühendis
ve ara kademe elemanları yetişince önce tasarım süreci, sonra
da yedek parça imalat sanayii süreci yaşandı. O günlerde başlayan
hareketlilikle bugün 266 yerli firma yan sanayi kuruluşu olarak
üretim yapıyor. Demireller, Göçmenler, Cer Çelik, Ostim, Termo
Makine gibi onlarca yerli imalatçıya da kapı aralanmış oldu.
Metro araçlarının 1 milyar liraya yurtdışından satın alınan
aynaları Davutpaşa'daki imalatçıların elinden 30-50 milyon
liraya üretilir hale geldi.
Uçak
mühendisleri tramvay tasarımı yapıyor
Ar-Ge
Tasarım Mühendisi Kazım Can, uzay-uçak ve otomotiv sektöründe
kullanılan tasarım programlarıyla 7 yıldır a'dan z'ye metro
araçlarının her şeyini tasarladıklarını söylüyor. Boeing,
Airbus, Toyota, Mercedes gibi firmaların kullandığı CATIA
V5 programı ile aracın tasarımı yapılıyor. Sonra prototip
çıkarılması, test ve imalat süreçleri yaşanıyor. Araç tamamlandığında
ray üstündeki denemelerle eksikler tamamlanıyor. 15 yıllık
uçak mühendisi Harun Yüzgeç, RTE projesinde civatasından elektronik
aksamına kadar tüm mühendislik aşamalarının hesabını çıkaran
isim. 100 bin Euro'luk manyetik frenin mühendislik hesaplarını
çözüp, modeli çıkarıldığında maliyetlerin onda birlere düştüğünü
anlatıyor. Yüzgeç, "Teknolojiyi satanlar hiçbir zaman mühendislik
bilgisini satmıyor. Bunu ancak araştırma geliştirme birimleriyle
kendi mühendisleriniz yapar. Yerli üretimin temelinde bu yaklaşım
olmalı." diyor.
On
ikisi mühendis 35 kişilik ekibin içindeki tek bayan olan Ortadoğu
Üniversitesi mezunu Hacer Çeri, metro araçlarının en pahalı
aksamlarından araç kontrol sistemleri üzerinde çalışıyor.
Milyonlarca dolara mal olan elektronik kontrol sistemlerinin
yazılımlarını geliştirmek, en pahalı aksamların maliyetlerini
yarı yarıya düşürmek onun işi.
Mart
1999'da hizmete giren RTE 2000 tramvay aracı Ağustos 2004'e
kadar 174 bin kilometre yol yaptı. Hatta çıktığı ilk günlerde
seçim yasaklarına takıldığı için çok sesi duyulmayan RTE araçları,
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Bombardier firması arasındaki
pazarlıkta koz olarak kullanıldı. Bu sayede, Bombardier'den
satın alınan araçların maliyeti 1,5 milyon dolara kadar düştü.
Dört araçtan oluşan yerli filo Sultançiftliği-Edirnekapı hattında
kullanılacak. Alman Fahrzeugtechnik Dessau AG ve araç elektrik
ekipmanları sağlayıcısı Wossloh-Kiepe şirketleriyle yapılan
düşük tabanlı metro aracı prototipleri ise Ocak 2006'da bitecek.
Yabancı yatırımcılar, Ulaşım A.Ş. ve yerli ortakla yatırım kararı
alınmasının ardından üretim için kollar sıvanacak.
Dünya
kentlerinde hızlanan metro yatırımları nedeniyle araç fiyatlarında
bir artış gözleniyor. İstanbul'un metro aracı ihtiyacını karşılamak
için yapılan görüşmelerde araç başına verilen fiyatlar 2,3-3
milyon Euro arasında değişiyor. Tasarım ve mühendislik aşaması
Türkiye'de yapılmış bir tramvayın maliyeti araçta kullanılacak
malzemelerin yerli imalatçılarca üretilmesi halinde 1,5 milyon
dolara düşüyor. İstanbul Ulaşım A.Ş. Genel Müdürü Süleyman
Pektaş'a göre, bin araçlık filonun imalatı için 2 milyar Euro'luk
finansman ihtiyacı var. İlk etapta 150-200 milyon Euro'luk
finansmanın karşılanması halinde yerli tramvayda seri üretim
gerçekleştirilecek.
Daha
fazla bilgi için:
|