Arif Özver Ergin
B.Sc. Makine Müh.
M.Sc. Endüstriyel Tasarım
Ocak 2009, İstanbul
1. Giriş
2008 Ekim ayında gösterime giren, yapımcılığını ve yönetmenliğini Tolga Örnek'in yaptığı "Devrim Arabaları" filmi, Devrim arabalarına olan ilgiyi alevlendirdi. Hürriyet gazetesinde 2007 ve 2008 yılı içerisinde projede yer alan yüksek makine mühendisi Kemalettin Vardar'ın iki röportajı çıktı. Film kadar popüler olmasa da 2006 yılında Mühittin Şimşek'in "Yarım Kalan Devrim Rüyası" adlı kitabı da yayımlanmıştı.
Son zamanlarda ortaya çıkan bu yoğun enformasyonun temel ekseni Türkiye'nin kendine özgü bir arabayı neden yapamadığı ve projenin arkasında yatan politik atmosferdir. Oysa Devrim Arabaları projesi tasarım açısından da söylenebilecek çok şey taşımaktadır.
Bu araştırma öncelikle Devrim Arabaları projesinin tarihsel arka planını kısaca ortaya koyacak, daha sonraki bölümde tasarım açısından Devrim Arabaları'nı değerlendirecek ve son bölümde Devrim Arabaları'nın tasarım açısından değerini ortaya koyacaktır.
1. Tarihsel arka plan
1960'lı yılların başında dünya yeni teknolojik gelişmelere sahne olmaktaydı. Arabadan elektrikli süpürgeye, televizyondan jet uçaklara kadar bir çok yeni ürün piyasaya çıkıyordu. 1960'dan 1970'e kadar olan dönem inovasyon teorisinde, technology push diye tabir edilen yıllar olacaktı. Bu dönemde birçok bilimsel ve teknolojik yenilik, aç bir pazara sürülecekti.
Bu dönemde Türkiye'de ise askeri bir dönem ortaya çıkmıştı. 27 Mayıs 1960'ta yönetime müdahale eden askeri idare, 22 Nisan 1961 günü 18-1959 sayılı ve çift aylı, "çok gizli" damgasını taşıyan bir Başbakanlık yazısını Ulaştırma Bakanlığı'na iletti. Yazıda şöyle deniyordu:
"Memleketimize has bir binek otomobil motoru imali ve örnek olarak da bir yerli otomobil numunesinin vücut bulmasını müteakip, diğer memleketlerin en iyi evsaftaki otomobilleriyle mukayesesinin yapılarak hatalarının da tespiti suretiyle bu otomobilin zamanla tekamül ettirilmesi mevzuunun ivedilikle tetkiki..."
Altmışlı yıllarda böyle bir projeyi geliştirebilme imkânı yalnızca Devlet Demir Yolları'nda vardı. DDY'nin Eskişehir cer atölyesi merkez seçildi. Ankara, Sivas ve Adapazarı DDY fabrikaları da aynı proje kapsamında görevlendirildi.
2000'li yıllarda Devrim Arabaları ile ilgili yazılarda aşağıdaki ifadeler sıklıkla kullanılmaktadır: "16 Haziran 1961 günü Devlet Demiryolları'nın 23 mühendisi Ankara'da bir araya geldiler" (Kiper, 2008. Şimşek, 2006).
Oysa bu saptamada tarihsel bir eksiklik vardır. Adı geçen 23 kişiden birisi aslında yüksek mimardır (Sağın, 2004).
Proje ekibinde çalışan bu 22 mühendis ve bir mimarın ve Eskişehir Demiryolu fabrikası'nın ustalarının sadece 129 günlük insanüstü çabaları sonucu hayat bulan, motorları dahil tümüyle yerli iki otomobil (Devrim-1 ve Devrim-2) 29 Ekim 1961 sabahı Karakurt lokomotifinin çektiği tren katarından indirilir. Biri bej diğeri siyah iki adet Devrim'in benzin depoları buharlı lokomotifin bacasından çıkacak kıvılcımların yaratacağı tehlike nedeniyle boşaltılmıştır. Arabalara, bir kilometre ötedeki Shell istasyonuna gitmeye yetecek kadar, bir iki litre benzin konmuş ancak kraldan çok kralcı yüksek bürokratların aceleciliği, konvoya eşlik eden motosikletli polislerin zamanında uyarılmamasıyla benzin ikmali yapılamadan TBMM'nin yolu tutulmuştur.
Cumhurbaşkanı Gürsel siyah arabaya yaklaşırken Kemalettin Vardar ile Rifat Serdaroğlu gazete kağıdından yaptıkları huni ile alelacele bulunan bir bidon benzini siyah Devrim'in deposuna doldurmaya uğraşırlar. Ancak kağıt huninin ıslanıp hamurlaşıvermesi ile Kemalettin Vardar'ın avuçlarını huni gibi depo kapağına tutup, "Dök şunu Rifat geliyor adam, dök şunu" çabaları da sonuçsuz kalır ve benzin depo yerine yere boşalır. Bu yüzden Devrim otomobili ancak 200 metre gider, önce bir öksürür, sonra da durur.
Cemal Gürsel sorar: "Ne oldu?" Her zaman sakin, her zaman çelebi Serdaroğlu yanıtlar: "Benzin bitti paşam"... ve Gürsel tarihsel(!) sözünü söyler: "Batı kafası ile otomobil yapıyorsunuz ama Doğu kafası ile benzin koymayı unutuyorsunuz!"
O arada, Nurettin Erguvanlı, Şecaatin Sevgen ve Mehmet Nöker benzin ikmali yapmayı becerdikleri bej Devrim'i çabucak siyah Devrim'in yanına çekerler ve Gürsel bu arabaya geçer. Direksiyonunda yüksek mühendis Şecaattin Sevgen'in oturduğu bej renkli Devrim-1 Ankara caddelerini, alkış ve gözyaşları arasında aşıp, önce Anıtkabir'e oradan da geçit töreninin yapılacağı Hipodrom'a gider ve geçit törenine katılır.
Ama 30 Ekim sabahı yayınlanan tüm gazeteler ağız birliği etmişçesine ve galiba Devrim sözcüğüyle bilinçaltı bir hesaplaşmanın hınç ve şehvetiyle "Devrim yolda kaldı", "Devrim'in benzini bitti", "Devrim yürümedi", "Devrim ancak 200 metre yürüdü" başlıklarıyla çıkarlar.
Devrim'in defteri dürülmüştür. Her iki araba da Eskişehir'e dönerler. İdam fermanları ise gecikmez. Otomobiller istenir ve gönderilenler presle ezilir. Son kalan otomobil ise 'Eskişehir Cer Atelyesi'nin milli mücadeleden kalma ruhuyla bozuk olduğu gerekçesiyle gönderilmez, saklanır. İşte bugünlere kalan miras odur. Böylece, 'Devrim' otomobili kendisini tarihten silmek isteyenlere inat tarihe mal olur (Sağın, 2004).
2. Proje ve tasarım süreci
Projenin en önemli aşaması organisasyonun planlanması ve tasarım hedeflerinin ortaya konması idi. Bu yüzden öncelikle projenin organizasyonu ve tasarım hedefleri anlatılacaktır. Daha sonra projenin en önemli aşaması olan Styling detayalı olarak incelenecektir. Tasarım konusunda önem taşıyan, koltuklar, marka, gösterge, kapı kolları gibi aksesuarlar ise elde yeteri kadar bilgi ve belge olmadığı için bu yazıda değerlendirilememiştir.
Bu çalışmalar, projede çalışanların beyanları, proje esnasında çekilen fotoğraflar ve Devrim Arabaları ile ilgili yazılan makale ve haberler çerçevesinde yapılacaktır.
2.1. Organizasyon ve hedefler
Projede öncelikle bir yönetim grubu teşkil edilmiştir. Yönetim grubunun görevi projenin genel olarak takip &koordinasyonu, gerektiği zaman üst makamlarla iletişim ve ayrıca yeri geldiğinde ilgili bölümlere destek vermektir. (Örnek, 2008). Çalışma grupları sırasıyla; Styling Grubu, Motor Şanzuman Grubu, Karoser Grubu, Suspansiyon &Fren Grubu, Elektrik Donanımı, Döküm İşleri, Satın Alma ve Maliyettir (Sağın, 2004).
Şekil 1. Devrim Arabaları Projesinin Organizasyon Şeması
Yüksek Mühendis Emin Bozoğlu yönetiminde toplanan proje ekibi isim ve meslek bazında Şekil 2.'de verildiği gibidir. Organizasyon, projede yer alan kişilerin daha önceki sorumlulukları, tecrübeleri, mesleki birikimleri düşünülerek yapılmıştır: "Sonra dönemin Ulaştırma Bakanı Orhan Mersinli, görevi, Amerika'da mühendislik eğitimi almış, emekli asker Devlet Demir Yolları Teknik Genel Müdür Muavini Emin Bozoğlu'na verir", (Akgün, 2008); "Her biri kendi dalında uzman, her biri Berlin, Dresden, Zürich, New York, Detroit üniversitelerinde eğitimlerini tamamlamış, "iyi" değil "çok iyi" derecelerde diplomalara sahip 23 mühendis", (Sağın, 2004).
Yönetim Grubu:
Emin Bozoğlu - TCDD Gen.Md.Yrd.
Orhan Alp - TCDD Fabrikalar Dai. Bşk.
Hakkı Tomsu - TCDD Cer Dai.Bşk.
Nurettin Erguvanlı - TCDD. Cer Dai.Bşk.Yrd.
Mustafa Ersoy - Esk. Demiryol Fab.Md.
Celal Taner - Adapazarı Demiryol Fab.Md.
Mehmet Nöker - Ankara Demiryol Fab.
Hüsnü Kayaoğlu - TCDD Gn.Md. Müşaviri
Necati Peköz - TCDD Gn.Md. Müşaviri
Styling Grubu:
Yük.Müh. Nurettin Erguvanlı
Yük.Müh. Ercan Türer
Yük.Mimar Kemal Elagöz
Motor Şanzuman Grubu:
Yük.Müh. Mehmet Nöker
Yük.Müh. Gültekin Sabuncuoğlu
Yük.Müh. Salih Kaya Sağın
Yük.Müh. Rıfat Serdaroğlu
Yük.Müh. Şecaattin Sevgen
Yük.Müh. Kemalettin Vardar
|
Karoseri Grubu:
Mak.Müh. Celal Taner
Y.Müh. Faruk Akyol
Y.Müh. Samim Özgür
Y.Müh. Salih Kaya Sağın
Y.Müh. Hamdi Tahıllıoğlu
Süspansiyon ve Fren Grubu:
Mak.Müh. Hamit İşeri
Y.Müh. İsmet Özkan
Y.Müh. Mustafa Seyrek
Elektrik Donanımı:
Y.Müh. Hasan Dinçer
Döküm İşleri:
Metaralurjist İsmail Sıdal
Satın alma İşleri ve Maliyet Hesapları:
Y.Müh. Yavuz Yücel |
Şekil 2. Gruplarda çalışanlar ve meslekleri (Sağın, 2004)
|