Bir
kalıbın verimliliği, kalıbı oluşturan sistemlerin verimliliği
ile belirlenir. Kalıplar çok hızlı çalışmalarına rağmen sık
sık bakım ve onarım için durdurulurlar. Bu durumlarda ürün
alamadığımız için, üretim maliyeti en yüksek seviyededir.
Normalden yavaş çalışan kalıplarda, ürün maliyetini artıracağı
için tercih edilmezler. Plastik enjeksiyon kalıpçılığındaki
her bir ünite için aynı şey söylenebilir.
Bir kalıp, yolluk sistemi, itici sistemi, soğutma sistemi
ve mekanik aksamların (maçalar v.b.) bir araya gelmesiyle
oluşur.
Dengesiz
ve hatalı bir yolluk sistemi tasarımı sonucu, soğuk yolluk
her baskıda, kalıp içerisinde kalıyor ve makine operatörünün
yolluğu elle alması gerekiyorsa, kalıp çevrim süresi uzayacak,
kalıp verimliliği düşecektir.
Ya da
mükemmel tasarlanmış yolluk sistemi olmasına rağmen, kalıp
soğutma sisteminin yetersizliği, kalıp sıcaklığının kısa zamanda
alınmasını sağlayamayacak ve yine çevrim süresi uzayacaktır.
Soğutma sistem tasarımının, homojen olmaması, kalıbın her
bölgesinin, eşit sıcaklıkta tutulamaması, kalıptan çıkan ürünün
istenmeyen şekilde çarpılmasına neden olacak, hatalı ürün
sayısı artacak ve kalıp verimliliği düşecektir.
Uygun
olmayan bir itici sistemi tasarımı yüzünden, sık sık kırılan
itici pimler de, üretimin aksamasına ve kalıp veriminin düşmesine
sebep olur.
Bir
kalıbın verimliliği, içerdiği tüm sistemlerin verimliliğine
bağlıdır.
İyi
bir kalıpçı toplam verimlilik oranını %80'in üzerinde tutabilmeli
ve bu oranı %90'ın üzerinde çekmeyi hedeflemelidir.
KALIP
NEREDE VE NASIL ÇALIŞTIRILMALIDIR?
ÇEVRE ŞARTLARI
İdeal
çalışma şartlarının altında çalışan kalıplara baktığımızda,
(fakat bu tipik bir olay değildir); kalıp çevre sıcaklığı
soğuktan sıcağa; ortam havası, kurudan nemliye, çevre temizliği,
temizden tozlu ve kirli ortama doğru sürekli değişir.
Bu
şartlardan herhangi birisindeki ani değişiklik, kalıplama
verimini önemli ölçüde etkilemektedir. Yüksek rutubet kalıbın
paslanmasına ve kalıp sıcaklığında istenmeyen değişikliklere
sebep olarak, çevrim süresinin uzamasına ve hatta makine operasyonlarının
da kötü etkilenmesine yol açabilir.
Bir
örnek verelim:
Aşağıdaki
resimde görüldüğü gibi, bir plastik fabrikasında, aynı özelliklere
sahip 8 adet plastik enjeksiyon makinesi, paralel olarak yerleştirilmiştir.
Bütün kalıplar birbirlerine benzer yapıda ve hemen hemen aynı
ebatlardadır.
Resim 1: Paralel dizilmiş 8 adet plastik enjeksiyon makinesi
Neden
kaynaklandığı bilinmeyen bir sebepten sık sık duran son makinenin
dışındaki bütün makineler, hiç problemle karşılaşmadan çalışmaktadırlar.
Yapılan kontroller sonucu makinedeki problem enerji sistemindeki
dalgalanmalardan kaynaklandığı ve bunun sonuncu olarak soğutma
sistemi gibi bir çok ünitede istenmeyen hatalar oluşmasına
yol açtığı görülmüştür. Son makine kapatılmıştır.
İşçiler
fabrika kapısını açarak, havalandırma sisteminin verimini
düşürmüştür. Açık olan kapıdan giren soğuk hava, içerideki
havalandırma sistemini olumsuz yönde etkilemek için yeterli
miktardadır. Hata tespit edildikten sonra bu kapı sürekli
kapalı tutuldu ve bir daha bu makinede bir problemle karşılaşılmadı.
Başka
bir örnek:
Kalıp
ve makineler mükemmel bir şekilde çalışıyor fakat ara sıra,
ürün yüzeyinde lekeler ve kabarcıklar oluşuyordu. Yapılan
araştırmalar, havadaki nem oranının artığını göstermiştir.
Kalıp
açma zamanın uzun olduğu kalıplarda, bu nem partikülleri,
kalıp yüzeylerine yapışmaktadırlar. Havanın rutubetli olduğu
dönemlerde, kalıp açma zamanı 2s ve üzerindeki kalıplarda,
rutubet partikülleri, soğuk olan kalıp çekirdekleri üzerinde
yoğunlaşarak, küçük damlacıklar oluşturmaktadır. Damlacıklar
ürünün ön yüzeyinde, hava boşluğu şeklinde görüntüler oluşturmuştur.
Kalıp
soğutma suyu sıcaklığını artırılmasıyla, kalıp çekirdek sıcaklıklarının,
çiğ noktasının üzerinde tutulması sağlanmış ve problem çözülmüştür.
Bunun sonucu çevrim süresi biraz uzamış fakat sürekli ve hatasız
üretim sağlanmıştır.
PASLANMANIN ÖNLENMESİ
Kalıpların
korozyona karşı nasıl korunacağına karar vermek önemlidir.
Bu kalıp maliyetlerini etkilemektedir. Çok yaygın bir yaklaşım,
kalıplar depoya kaldırılmadan önce kalıp yüzeylerine, kalıp
koruyucu veya silikon sıkmak yada temiz makine yağı ile yağlamaktır
. Kalıpların dış yüzeyleri, yağlı boya ile boyayarak, yüzeylere
hava ve su temas etmesi engellenmektedir.
Diğer
bir çözüm ise, kalıp çekirdeklerini krom oranı yüksek malzemelerden
yada paslanmaz çeliklerden yapmaktır. Bu yöntemin kalıp maliyetini
artırdığını unutmamak gerekir.
Başka
bir yöntem kalıp plaka ve yüzeylerinin, elektro-nikel ile
kaplanmasıdır. Bu yöntemde plakalar tamamen nikel ile kaplanır.
Nikel soğutma kanallarına kadar nüfuz etmesine karşın, derin
soğutma kanallarının en iç noktalarına ulaşamayabilir. Nikel
kaplamasının 70Rc sertliğinde olmasına rağmen, kalınlığı çok
ince olması sebebiyle, çizilmelere ve darbelere karşı fazla
dayanlıklı değildir.
Beklide
en iyi yöntem kalıp çekirdeklerini paslanmaz çelikten yapmaktır.
Paslanmaz çelikler, diğer çeliklere göre biraz daha pahalıdırlar.
Unutulmamalıdır ki, kalıp uzun süre çalışmadığında, korozyonu
önlemek için ve kalıp korozyonlandıktan sonra, korozyonu
temizlemek için yapılan masraflar, paslanmaz çeliğe harcanan
maliyetten daha fazladır.
Kalıp
depoya uzun süre için kaldırılacaksa, kullanılmadığı zamanda
güven içinde korunabilmesi için, elekto-nikel yada krom kaplama
yapılmalı ve bunların maliyetleri de göz ardı edilmemelidir.
Her
zaman kalıp malzeme seçimi, kalıp malzeme maliyetinin, toplam
maliyete oranını düşünerek yapılmadır.
PVC
gibi korozif özelliği yüksek plastikleri kalıplamak için,
kalıp çekirdek malzemeleri her zaman krom oranı yüksek çelikler
yada paslanmaz çeliklerden seçilmelidir. Yüksek sertlikte
paslanmaz çelikler, fiyatları yüksek olduğu halde, kalıp çekirdekleri
ve maçalarının yapımında yaygın olarak kullanılırlar.
Diğer
bir çözüm yolu da, kalıp depolarındaki hava şartlandırıcıları
sayesinde, ortamdaki rutubeti en aza indirmektir. Bazı modern
plastik atölyeleri bu ekipmanlara sahiptir, bu da ilave maliyet
demektir.
Ara
sıra makine ve kalıbı, portatif nem giderici örtülerle sararak,
hem mevcut rutubeti almak hem de çevredeki rutubetle temasını
kesmekte fayda vardır.
SOĞUTMA
ÜNİTESİ
Soğutma
ünitesi seçiminde, sistem kalitesi, sistem nicelikleri ve
soğutma suyu basıncı hesaplanmalıdır. Soğutma suyu akış hızı,
türbülans oluşumuna sebep olmayacak düzeyde olmalıdır. Türbülanslı
akış, litre başına soğutmanı düşürür.
MEVCUT SOĞUTMA ÜNİTESİ, ENJEKSİYON ATÖLYEMİZ İÇİN YETERLİ
Mİ?
Enjeksiyon
atölyemiz için, yeterli soğutma suyu akışı ve basıncı elde
edemiyorsak, pahalı ve ayrıntılı bir soğutma sistemi tasarımı
yapılmasına gerek yoktur. Daha ekonomik yöntemler de mevcuttur.
Makine
sayılarını artırdığı halde, soğutma sistemi kapasitesini artırmayan
firmalar vardır. Sonuçta yeterli soğutma sağlanamadığı için
kalıplar daha yavaş çalışmaktadır.
İyi
soğutma, sadece soğutma suyu sıcaklığına ve dakika başına
kalıp içerisinden geçen soğutma suyunun hacmine bağlı değil,
önemli ölçüde kalıptaki soğutma sistemi tasarımına da bağlıdır.
Dakikada kalıp içerisinden geçen su miktarı, soğutma suyu
kanalları dağılımına ve soğutma suyu giriş ve çıkışlarındaki
basınç farklarına bağlıdır.
SOĞUTMA SUYU TEMİZ Mİ?
Resim 2: Paslanmış ve kireçlenmiş soğutma ünitesi elemanları
Soğutma
suyu oksitlenme yaparak, kanallar arasını zaman içerisinde
çürütmektedir. Paslanmaz çelik kullanmak bize avantaj sağlayacaktır.
Soğutma suyu kireç ve kirlerden arındırılmış olmalıdır. Su
içerisinde bulunan kir ve kireç zamanla, soğutma kanallarının
köşelerinden ve birleşme yerlerinde birikmeye başlayarak,
tıkanmalarına sebep olur. Özellikle soğutma kanal çapları
küçükse ve soğutma kanalları kalıp içerisinde çok fazla dolaşıyorsa,
zaman içerisinde önce kanal çaplarının azalması ve daha sonra
tıkanması kaçınılmazdır.
Böylesi
kötü şartlar içerisinde de, beklide ilk aylarda, kalıp çalışması
ve ürün, memnun edici bir kalitede olabilmektedir. İlerleyen
zamanlarda soğutma kanallarının yavaş yavaş tıkanması ile,
kalıp soğutma verimliliği giderek düşecek, kalıp çalışması
yavaşlayacaktır.
Soğutma
kanallarının tıkanması, daha sık kalıp bakımı gerektirir ve
kalıp bakım süresinin uzamasına ve gereksiz maliyet artışına
sebep olur.
Pas
ve kireç, izolatör görevi yaparak, kalıp sıcaklığının, soğutma
suyuna aktarılmasını güçleştirir.
Soğutma
sistemi verimlililiğini artırmak için, soğutma kanalları içerisindeki
tortu ve kireçlenmelerin önüne geçmek gereklidir.
|