Yrd.
Doç. Dr. Abdulkadir Güllü
Gürcan Samtaş (son sınıf öğr.)
Gazi Üniv. Teknik Eğitim Fak., / Makine Eğitimi /
Talaşlı Üretim Öğretmenliği Böl.
Haziran 2000, Ankara
1
- GİRİŞ
1.1.
İlk Manyetik Yatak Tasarımı
Calgary
şehrinin 110 km. doğusundaki Alta adlı küçük yerleşim biriminde,
Doğu Kanada'nın doğal gaz kaynağı üzerinde küçük bir grup
bina yeralır. Ahır büyüklüğünde bir yapı içersinde 1400 beygir
gücündeki jet motorunun sağır edici sesi, günde 3 milyar lt3
doğal gazı doğuya uzanan yüzlerce km'lik boru hattı boyunca
gönderen yakınlarındaki bir santrifüj gaz kompresörünü tahrik
ederken hissedilebilir, aynı zamanda duyulabilir de.
Burada kullanılan güç korkutucu olmakla beraber, yapılan işin
büyüklüğü göz önüne alındığında şaşırtıcı gelmektedir. Ancak,
Nova Corporation of Alberta tarafından işletilen Hussar Gaz
Kompresörü İstasyonu'nda kaba kuvvetten daha fazla iş başındadır.
Söz konusu olan şey bir zamanlar mekanizmaların ve makine
mühendisliğinin etkileyici bir örneği iken, sıradan elektrik
motorunkine benzer bir sistemle değiştirilerek günümüzün büyük
kompresör, jeneratör ve diğer döner elemanlı cihazlarının
tasarımını köklü biçimde değiştirmeye aday bir düzenlemedir.
Beş
sene önce bu tesisteki manzara tamamen farklı ama, benzer
cihazlarla uğraşanlara da çok tanıdık görünmekteydi. Jet motoruna
ilaveten güç türbini, gaz kompresörü ve bunları birbirine
bağlayan güç hattı eldeki boş alanın %50'sini işgal eden pompa
ve borulardan oluşan bir yılan yuvasını andırıyordu. Dakikada
176 galon yağlayıcı debisi ise dönmekte olan şaftın çıktığı
kompresör muhafazası üzerindeki açıklıktan doğalgaz kaçışını
engelleyen yağlı sızdırmazlık sisteminin bir parçası olarak
çok daha yüksek 1000 psig basınçlara pompalamak zorundaydı.
Yağlama
ve sızdırmazlık ile ilgili problemler çok sayıdaydı ve bunların
çoğu duraklama süreçlerine sebepti. Pompalar, fanlar ve diğer
elemanların tümü düzenli bakım gerektiriyordu. Temizlik ve
programlı bakım işleri için yapılan duraklamaların sayısı,
beklenmeyen arızaların sayısına eşitti. Firma tarafından 1970'lerin
başında yürütülen bilimsel çalışmalar, kompresörlerin işlememe
süresinin %80'inin yağlama ve yağlı sızdırmazlık sistemlerinin
problemleriyle ilgili olduğunu gösteriyordu. Sıkıntı ve bakım
masraflarının ötesinde, yüksek sıcaklıktaki bir ortamda parlayıcı
sıvı kullanılmasıyla ortaya çıkan bir risk olarak, her zaman
geçerli bir yağlayıcı yangını tehdidi vardı. Boru hattının
yağlayıcı yangını ile kirlenmesi de ayrı bir sorundu. Bu,
gaz akışını zamanla %5 kadar sınırlayabilir, hat boyunca yeralan
işleme ve ölçüm cihazlarını çalıştırmayacak şekilde kaplayabiliyordu.
1978'de
Nova, yağlayıcı sistemleriyle beraber manifold problemlerine
de çözümler aramaya başladı. Kompresörün yağlı sızdırmazlık
sistemine, mekanik kuru salmastra ile çabucak bir alternatif
bulundu. Mekanik kuru salmastra, pozitif basınçla sıkıştırılmış
gazı kullanarak hem rotor etrafındaki doğalgaz sızıntılarını
durduran hem de salmastranın dönen ve sabit parçalarını bir
diğerinden ayrı tutarak aşınma ve yırtınmayı önleyen orijinal
cihazdı. Firma bunları, gaz kompresörlerine monte etmeye 1980'de
başladı.
Kompresör
salmastrası yağlayıcı sisteminin sadece küçük bir parçası
idi. Hussar'daki pompaların, soğutma fanlarının ve valflerin
karmaşık dizileri, kompresörün yaklaşık iki tonluk şaftını
ve türbinin yaklaşık 1ton'luk rotorunu yağlamak ve soğutmak
üzere yerinde bırakılmıştı.
1982'de
Nova, Fransız üreticisi Societe de Mehanique Magnetique (S2M)
tarafından geliştirilen yeni bir sistem olan Aktif Manyetik
Yataklar'ı keşfetti. Bir prototipinin konstrüksiyonu ve başarılı
işletiminin ardında Nova, 1985'in sonlarına doğru dünyanın
ilk yağlayıcısız kompresörünü Hussar'a uyguladı. Daha sonraki
birkaç sene boyunca firma, geriye kalan 38 istasyonunun çoğundaki
kompresörleri yenilemek için azimli bir program yürüttü.
Bir şaftı havada asılı tutmak bir şey, onu hareket halinde
kontrol etmek çok daha başka bir şeydir. Hussar kompresöründe
bu, 5200 dev/dak ile dönen yaklaşık 1, 5 ton'luk çelik şaftın
kendisinden sadece 0.01inch uzaklıktaki yüzeylerle temas etmesini
önlemek demektir.
Hussar'daki
kompresör revizyonuna reğmen, yağlayıcı sistemi güç türbinine
hizmet vermesi için kaldırılmamıştı. Aslında, oraya da manyetik
yatakların montajına karar verilmişti. Nova mühendisleri için
bu dönüşümün başlıca zorluğu; yatak bobin sargıları ile pozisyon
sensörlerinin de içinde bulunduğu birkaç elektronik elemanın
2300C 'lik ortam çalışma sıcaklığına da yanması gerekliydi.
Nova, bu zorlu şartlar altında çalışabilecek elektriksel ve
diğer elemanları bulabilmek için Virginia, Rodford'da bulunan
Actidyne Magnetic Bearings'in Kuzey Amerika bölgesi lisans
sahibi Magnetic Bearings Inc. ile yakın çalışmalarda bulundu.
Türbin dönüşümlerini yöneten Nova makine mühendisi Warren
Grosdal; bu noktada insanlar sadece yüksek sıcaklık sebebiyle
zaman içinde bir reaksiyon türbinine manyetik yatak teknolojisini
uygulayabileceğimize şüphe ile baktı; diyordu.
Ortamın verdiği zorluğa ilaveten, kompresör dönüşümü sırasında
karşılaşılmayan bir başka sıkıntı da türbinde ortaya çıktı.
Türbin şaftı bir ucunda diğer ucuna çok daha ağırdı. Bu, gazların
jet motorundan gelerek içersinden geçerken genişlediği, şaftın
dönüşünü sağlayan kanatçıklı diskten kaynaklanmaktaydı. Dolayısıyla,
bu uçtaki radyal yataklar ekstra yükü kaldıracak şekilde tasarlanmıştı.
Kanatçıklı disk üzerinde gazların yol açtığı yanal basınç
sebebiyle türbinin rotoru, kompresörünkilere oranla çok daha
büyük eksenel veya basınçlı yataklar ile tespit edilmişti.
Radyal yataklardan dizayn yönünden farklı ama, prensipte aynı
olmak üzere manyetik yataklar, jet etkisinin oluşturulduğu
yanal kuvvete manyetik olarak karşı koymaktadırlar.
Yangın
riskini azaltmanın, enerjiye açık kompresör istasyonlarından
ve yağlayıcı sistemin bakım kabusundan kurtulmanın yanında
manyetik yataklar, neredeyse tüm mekanik titreşimi de yok
ederler. Ne kadar iyi tasarlanmış ve imal edilmiş olursa olsun,
dönen parçaya sahip her makine titreşimden kolaylıkla görmeye
açıktır. Mesela, şafttaki çok küçük hatalar yüksek hızlardaki
balanssızlığın başlıca kaynağı haline gelebilir. Rotor ve
stator kanatçıklarındaki aerodinamik kuvvetler de titreşime
yol açabilir. Mesela, Grasdal'a göre, 5000 dev/dak ile dönen
6 inch boyundaki şaft üzerinde bulunan 28 gr. ağırlığındaki
malzeme, 60 kg'lık bir balanssızlık kuvveti üretecektir. Aşınma
ve yırtılma titreşime sebep olacak şekilde değiştirecektir.
İş,
elektrik cihazları sektörüne geldiğinde manyetik yataklar
gerçekleştirmeyi bekleyen bir teknolojik gelişme olarak karşımıza
çıkmaktadır. Döner elemanlı makinelerin birçok türünde gelecek
vaat etmesine rağmen bu teknoloji, on seneyi aşkın zaman önce
Kuzey Amerika piyasasına girişinden beri orada sınırlı bir
uygulama alanı bulmuştur. Ontario' daki Hydra Şirketi'nden,
manyetik yataklar hakkında araştırmalar yapmış olan Tribolist
Ken Brown manyetik yatakların; işletme maliyetlerinin düşürülmesi,
kritik hızlarının kontrolü ve yangın riskinin azaltılması
konusundaki potansiyelin yüksek olduğunu söylemiştir. Özellikle
nükleer sektöründeki sermaye yatırımlarının düşmesinin, pompa
ve diğer büyük ekipmanların üreticilerine para harcayarak
ürünlerini tekrar dizayn etmek konusunda ancak cuz' i bir
cesaret verildiğini de eklemiştir. Tüm bunlara ilave olarak
prototipleri, üretimi ve bahsine gerek bile duyulamayacak
riskli piyasayı da düşünürsek, teknoloji üreticilere neredeyse
itici gelmeye başlamaktadır.
Birşeyler
yapmak için harekete geçme konusunda görevin büyük kısmı bu
orijinal ekipman üreticilerine düşmektedir. Çünkü teknoloji,
bu firmaların yeni ürünleri sayesinde, eskileri modernleştirme
çalışmalarının sağlandığından daha fazla ekonomi sağlamaktadır.
Eğer manyetik yatakları üreten kuruluşlar S2M, Magnetic Bearings
Inc. ve bir avuç şirket maliyetlerini azaltabilirse işler
daha iyiye gidebilir. Virgina Üniversite'si araştırma profesörlerinden,
manyetik yataklar konusunda uzman olan Robert Humpris'e göre,
bir zamanlar S2M tarafından başı çekilen bir rekabetin doğuşu
hem daha düşük fiyatlar hem de daha fazla uygulama alanına
sahip geniş bir ürün yelpazesi getirebilirdi.
Yoğunlaşan
çalışmalar çerçevesinde manyetik yatakların bugün geldiği
konumuna baktığımızda, alışıldık yatakların yerini alacak
gibi gözüküyor. Her nekadar tasarım aşamasında çok yoğun bir
çalışma gerektiriyor ise de, yeni yapılan çalışmalar çerçevesinde
sorunların büyük bir kısmı çözülerek kullanılma alanları genişletilmiştir.
1.2.
Genel Olarak
Manyetik
yataklar, diğer yatak sistemlerinden ayrı olarak yatak içine
aldıkları şaftı havada asılı tutarlar. Mekaniksel etkilere
maruz kalmadıklarından her türlü alanlarda rahatlıkla kullanılmaya
açık olan bu sistemlere, elektrik ve mekanik mühendisliğin
birleşimi olarak bakılmaktadır. Yataklarda kullanılan malzeme
ve denge sistemleri için yapılan analizler mekanik mühendisliği,
yatağı kontrol altında tutan ve çalışmasını her durumda denetleyen
kontrol sistemlerinin tasarımını da elektrik mühendisliğinin
ilgi alanını oluşturmaktadır. Genellikle elektrik motorlarına
benzer bir çalışma şekline sahiptir.
Elektronik
motorlardaki stator ve rotorlar çoğu zaman bundan daha yüksek
toleranslarda hassas dizayn ve düzgün bakımla mesafelerini
korurlar. Fakat serbest hareket eden, yataklanmamış bir rotor
için bu doğru değildir. Manyetik yataklar bu hava boşluğunu,
şaft etrafındaki statoru oluşturan dört adet çeyrek mıknatısa
verilen akım üzerindeki gelişmiş elektronik kontrol yardımıyla
sağlanır. Dört mıknatıstan sadece üsteki ikisi şaftı çekmek
suretiyle kaldırırlar. Fakat, mıknatısların hepsi de şaft
pozisyonunu ayarlamakta, onu konvansiyonel yataklara temas
etmekten inch'in bir kesiri kadar uzak tutmakta rol oynarlar.
Bu konvansiyonel yataklar gücün kapatılması veya arıza durumunda
kullanılır. Yatak içi denge durumunu kontrol altına almak
için de sensörler kullanılmaktadır.
Sensörler
aradaki hava boşluğunu gözler ve elektronik kontrollere sinyal
gönderir. Bu sinyaller daha sonra, şaft bu noktadan kayarsa
elektronik kontroller, şaftı manyetik yöntemle pozisyona geri
getirmek için stator çeyrek mıknatıslarından birine veya daha
fazlasına akım göndermek amacıyla güç amplifikatörlerine kumanda
edeceklerdir.
Manyetik
yataklar rijit şekilde monte edilmezler. Ağırlık dağılımlarının
yönlendirilmesine uygun olarak serbestçe dönerler. Geometrik
eksenleri yerine eylemsizlik eksenleri, etrafında döndükleri
eksendir. Sonuç; kendiliğinden sağlanan balanstır. Buna ek
olarak, şaft üzerine etkileyen tüm aerodinamik kuvvetler stator
mıknatısları aracılığıyla karşı kuvvet üretilerek ortadan
kaldırılabilir. Yataklara giden maksimum akım 50 amper'dir.
Hem 3700 pound' luk kompresör şaftını hem de 2400 pound'luk
türbin şaftını kaldırmak için radyal manyetik yatağın üst
kısmında yeralan iki adet çeyrek mıknatısın her birine 25
Amper yeterlidir. Tıpkı bir elektrik motoru gibi bobin sargılarının
sayısı, tellerin boyutu ve sargı katlarının büyüklüğü manyetik
yataklarda oluşturulan elektromanyetik kuvveti belirler.
Bu yataklar üzerine yapılan her çalışma, yatakların daha da
ön planda tutulmasını sağlamaktadır.
1.3.
Yeni Çalışmalar
Yıl
1999 - 2000, manyetik yataklar konusunda yapılan araştırmalar
gitgide artmaya başladı. İlk olarak International Magnetic
Bearing Center ismi altında bütün manyetik yatak üreticileri
ve araştırma yapan üniversiteler toplanarak ileriye dönük
atılımlar yapıldı. Günümüzde bu konu hakkında araştırma yapan
üniversiteler arasında Virginia University, MIT University,
Control Systems Laboratory, Department of Electrical Engineering,
Auburn University ve Maryland Üniversity sayabiliriz. Virginia
Üniversitesi manyetik yatakların gelişmesi ve yangınlaşması
alanında birçok soruya ışık tutmuştur. Bu üniversiteler birçok
kuruluşlarla işbirliği yapmakta olduğu da gözden kaçmamaktadır.
Buna, NASA - AVCON işbirliği ile yapılan çalışma ve denemeler
çalışmalara örnek gösterilebilir. NASA'nın özellikle turbo-pompa
özellikli gaz türbinlerinde yaptığı çalışmalarda istediği
başarıya ulaştığı söylenebilir. Marshall Uzay Havacılık Merkezi'nde
uyduların uçuş-tekerlerine enerji aktarımı için kullanacak
olan manyetik yataklar ve bu alanda yapılan çalışmalar başarıyla
yürütülmüştür. Günümüzde manyetik yatakların uygulama alanları
yapılan çalışmalarla birlikte geliştirilmeye başlanmış, özellikle
Almanya'da yapılan hızlı tren çalışmalarında yataklar başarıyla
kullanılarak trene yaklaşık 320km/h hız kazandırılmıştır.
Yapılan çalışmalar, bu yatak teknolojisini her geçen gün daha
da geliştirmektedir.
2 - MANYETİK YATAK ve ELEMANLARI
2.1.
Manyetik Yatak Nedir?
Manyetik
yatak, şaft ve ekseni etrafında boşlukta asılı kalarak serbest
bir şekilde dönen bir yatak sistemidir (Şekil 2.1).
Hiçbir şekilde mekaniksel sürtünme ve yağlamaya maruz kalmadıklarından
dolayı, sessiz çalışma temizlik gibi birçok avantajlara sahiptirler.
Manyetik yatak şaftı tam olarak, başka bir ana tahrik kaynağı
tarafından çevrilmek üzere havada tutar. Asılı kaldığı ve
sürtünmesiz olduğundan devir potansiyeli baş döndürücüdür.
Şekil 2.1. Tasarım Halindeki Manyetik Yatak
Manyetik
yataklarının etkisi, bir bilim kurgu yazarının hayal gücünün
ürünü gibi görünebilirse de, temel fikir çok basittir. Bir
jeneratör, kompresör veya başka makinenin şaftı üzerine, farklı
konumlarda olacak şekilde ferromanyetik malzemeden iki tane
bilezik sıkı geçme olarak bağlanır ve bunların etrafına sabit
mıknatıslar yerleştirilir; şaft bir elektromanyetik alan içinde
havada asılı kalır (Şekil 2.2). Bunun tersi de sabit bir mili
çevreleyen döner tambur mümkün olup, daha nadir rastlanır.
Her durumda mıknatıslar stator ve rotor bir asenkron indüksiyon
motoru gibi çalışır. Sadece, dönmek yerine havada asılı kalırlar.
Şekil 2.2. Manyetik Yatak (Virginia Üniversitesi Laboratuarı)
|