3
- MANYETİK YATAKLAR NASIL ÇALIŞIR?
3.1.
Genel Anlamda
Genel
anlamda manyetik yatakların uygulanması ferromanyetik çekim
özelliğine sahip elektromanyetik esaslara dayanmaktadır. Gerek
elektromanyetik stator yatak içersinde, gerekse manyetik alanın
meydana getirilmesinde bir ferromanyetik rotor geliştirilmektedir.
Doğal eğilim gösterebilen statorlardan, iyi bir çekim gücüne
sahip rotora kadar her ikisi arasında iletişim kurulması kontrolün
amacı içersindedir. Kontrol, manyetik alanın ayarlanmasında
ve rotorun hazır konumda tutulmasında gereksinim duyulmaktadır.
Kontrol sistemlerinin en yaygın kullanımı, şaftın dönüşünü
kontrol altında tutmaktır. Manyetik alanın amplifikatörlere
doğru aktarılması, ayarlanması ve bunun için gereken bilgilerin
tam olarak sağlanması için kontrol sistemlerine ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu sebeplerden dolayı rotorun hazır konumda tutulması, şaftın
ve olası değişimleri kontrol altına alınması sağlanabilmektedir.
Bir aktif manyetik yatak sisteminde elektromanyetik yatak
alanın oluşması, sensörlerin (algılayıcılar) pozisyonu, kontrol
sistemi ve amplifikatörler Şekil 3.1'de görüldüğü gibi gösterilmiş,
yatak hareketlendiricileri ve sensörler makinenin içine yerleştirilmiştir.
Kontrol sistemi ve sensörler, genel olarak küçük bir dereceye
kadar yerleştiriebilirler.
Şekil 3.1. Aktif Olarak Çalışan Manyetik Yatak Sistemi
3.2. Eksenlerin Yöneltilmesi
Konvensiyonel
olarak resimlenen aşağıdaki diyagramda (Şekil 3.2). 5 eksenli
manyetik yataklarda eksenlerinin kullanılması gösterilmiştir.
Şekil
3 .2. Manyetik Yataklarda Eksen Tanımlamaları
3.3. Hareketlendirici - Radyal Yataklar ve Yataktaki Görevleri
Tipik
bir sistemin oluşumu bir itici yatak ve iki radyal yatakta
gerçekleşmektedir. Bu stator ve sistemi monte edilen manyetik
yatak şaftın üzerine ayarlanmış ferromanyetik rotorun oluşturduğu
aerodinamik kuvvetler, bu stator mıknatıslar sayesinde ortadan
kaldırılabilmektedir. Rotor, saftın üzerine bir tabaka halinde
monte edilmiş küme şeklinde bulunan bileziklerin bir bütün
halidir. Bu bilezikler çok ince tabakalar halindedir. Yatak
içersinde girdap dolayısıyla oluşan kayıpların azaltılmasını
ve yatağın her durumdaki tepkisinin düzeltilmesini sağlamak
için bu bilezikler ince olarak tasarlanırlar. Stator dört
adet mıknatıs parçasından oluşmaktadır. Stator ince tabakalar
halinde kutupları birbirini karşılayacak şekilde iç çapları
üzerine yığın halinde yapılmaktadır (Şekil 2.5). Bobinler
herbir kutubun etrafına çevrilmiştir. Bu sebepten dolayı manyetik
yatak içersinde stator 4 çeyreğe bölünmüştür. Her çeyrekte
bobinler çevirdiği bölge içersinde işlevlerini seri bir şekilde
yerine getirmektedirler. Bu her çeyrekteki işlev bir elektro
manyet olarak ortaya çıkmaktadır. Makinelerde tipik olarak
bu bölüntüler, yatağa göre 45° açı yaparlar. Her bölüntünün
karşıtı bir eksen oluşturur ve bununla birlikte her radyal
yatak en az iki eksenli olarak tanımlanabilir.
3.4.
Kontroller - İtici Yataklar ve Yataktaki Görevleri
Endüstriyel
makine sistemlerinde, eksenel ya da itici yatak iki adet statoru
kapsamaktadır. Statorlar som çelikten yapılarak gene aynı
malzemeden yapılan takozlarla desteklenirler. Statorlar, radyal
oluklar aralarına takoz olarak yerleştirilmiş olan ince tabakalı
elemanlar olarak adlandırılırlar ve yatağın tepkisin düzeltilmesi
için kullanılırlar. İtici statorlar yüzeyleri bobinlerle doldurulmuş
bir yada iki dairesel oluklu mekanizmaya sahiptir. Rotorun
her bir kenarına monte edilen bu statorlarla itici yataktaki
eksenel kuvvetler (aerodinamik kuvvetler) her iki yönde önlenebilmektedir.
Saftın pozisyonunun tespit edilmesi, sensörlerin aldığı pozisyonuna
göre bu sinyallerin iletilmesinde kontrol sistemi kullanılmaktadır.
Şaftın yerinden oynaması gibi pozisyonlarda hataların tespit
edilip, bunu düzeltmeye yönelik sinyaller yardımı ile hata
durumunu tanımlanması ve işlemlerin gerçekleştirilmesi sağlanabilmektedir.
İlk sinyal yatağın güncel o anki durumunun belirtildiği sinyallerdir.
Bunlar yatağın kontrolü için gereklidir (Şekil 3.1).
3.5. Kontrol Sistemleri Nedir? İşlevleri Nelerdir?
Manyetik
yatağın kontrol edilmesi, saft pozisyonunun geri iletilmesi
bilgisi, kontrol sisteminin müsaade ettiği miktar kadar olmaktadır.
Kontrolün geri iletilmesi kapalı konumda şaftın bir dönüşü
ile ifade edilmekte ve şaftın durağan pozisyonda tutulması
için bu işlemler seri olarak tekrarlanır. Örnek adlandırma
(ilk adlandırma), şaft merkez pozisyonunun üzerinde olduğu
anda sinyal artışı sağlanıp merkez pozisyonuna getirilmesi
ile dengeye alınması ile gerçekleştirilmektedir. Normalde,
manyetik yatak kontrolü sinyallerin giriş ve çıkış (SISO Single
Input - Single Output) davranışlarına göre sağlanmaktadır.
Bu geçerli olan kontrol, uygun eksen değiştirilmesi ile bir
algılayıcının sebep olmasıyla ortaya çıkan güncel bir bilgidir.
Kontrol sisteminin unsurlarının kapsamı düşünüldüğünde bir
pozisyonlu sensor ve buna eşlik eden elektronik devreler,
kontroller ve amplifikatör gelmektedir (Şekil 3.3).
Şekil 3.3. İdeal Kontrol Sistemi
3.5.1. Sensorler (Algılayıcılar)
Sensörler,
saft hakkındaki bilginin kontrol sistemine iletilmesinde ve
elektrik voltajının uygun düzeyde tutulmasında bir nevi kontrol
görevi görmektedirler. Normalde saftın hazır konuma geçmesinde,
sensorlerin ayarı ile mevcuttur. Sensorler hüküm barındırmayan
voltajla yüklenirler (yalıtkandırlar).
3.5.2.
Kontrolör
Sensorlerin
bulunduğu konum itibari ile algılayıcılardan gelen voltaj
sinyallerine cevap veren bir işlemcidir. Bu tür bilgilere
sahip işlemci amplifikatörlerin ihtiyacı oranında işlem yapar.
Kontroller genel olarak, genişliğe göre eğim gösteren değiştirici
(PWM) jeneratör (Şekil 2.11), dijital sinyal işlemcisi, analogtan
dijitale çeviren çeviriciler ve anti - alizenik filtrelerden
oluşmaktadır. Algılayıcılardan alınan gerilim doğruca anti-alizanik
filtrelerden geçirilerek bu sayede sinyallerde oluşan yüksek
gerilimler atılır. Yüksek gerilimler ses dalgası oluşturmakta
ve bu ses dalgası şaftın hatalı bir konumda durmasını sebebiyet
verebilmektedir. Ek olarak kontrolör, bu sinyali periyodik
olarak örnek teşkil etmesi amacıyla yayınladığı için, yüksek
frekans bilgilerinin bazısı düşük, hatalı frekans olarak kontrolör
içine alınabilmektedir. Bunun için diğer adıyla bilgi danışmanı
olarak bilinen kontrolör tarafından cevaplanmaktadır. Yüksek
frekansın uzaklaştırılmasından sonra anologtan dijitale çeviren
sayısal dönüştürücü (A / D) tarafından pozisyon sinyali, örnek
olarak gönderilmeye başlanır. Belki bir forma sahip voltaj
sinyalleri, dijital sinyal işlemcisi tarafından işlemi gerçekleştirilebilir.
Bu üretim sonunda şaftın hatalı olan pozisyonunun düzeltilmesi
için gerekli, orantılı bir çıkış yapılarak işlem gerçekleştirilmektedir.
Bu işlemler gerçek yatak hareketleyicisine benzetilmekte olup,
bu iletileri sezinlese dahi filtrelenir ve A / D sayısal dönüştürücüsü
tarafından örnek olarak yayınlanır. Bu gerçek ve güncel olan
sistem arasındaki hata PWM sinyali olarak tanımlanarak amplifikatöre
gönderilir. Bu gönderilen bilgi genşliğine göre eğilim gösteren
frekans değiştirici (PWM) bobinlere gönderilerek PWM dalgası
oluşturulur, buradan da bu dalgalar amplifikatörlere gönderilir.
Bu yapılan güncel istek doğrultusunda yapılacak olan kontrol
dağıtımı şafta aldırılan sonraki pozisyondan önce, daha iyi
olmalıdır. Bu sinyal gönderimi ile yapılan kontrol dağıtım
işlemi 10kHz hızında gerçekleşmektedir.
3.5.3.
Amplifikatörler
Her
yatak, bobinlerinin ve rotor boyunca herbir eksen pozisyonun
hatasız olarak sağlanması, çekici kuvvetlerin meydana getirilmesi
için birkaç amplifikatöre sahiptir. Temel olarak amplifikatörler
voltaj anahtarlarından oluşur. Bunların yüksek frekanslarda
açılıp kapatılması ve komut edilmesi kontrolör tarafından
sağlanmaktadır.
3.7.
Rotor Dinamikleri
Makine
operasyonlarından geçirilen bir manyetik yatak sisteminin
gösterdiği performans ile sensörlerin yerinin tayin edilmesi
gibi etki eden faktörlerin en iyi şekilde ifade etme, rotor
sisteminin incelenmesine olanak sağlamaktadır. Yapılan yeni
incelemeler; 'Bu sistemden nasıl daha verim alabiliriz?',
'En iyi faydayı nasıl sağlarız?' gibi sorulara yanıt vermektedir.
Yapılan bu araştırma sonuçları hoşnut edici olmaya başladığında,
manyetik yatak ve kontrol sistemlerinin etkileri tanıtılarak
daha detaylı analiz sonuçları alınmaya başlanmıştır. Bu test
sonuçları ve daha kalıcı bilgilerin ortaya çıkartılması art
arda yapılan testler sayesinde rotor hakkında sonuçlar bulunabilmektedir.
3.8.
Yardımcı İniş Sistemi
Sonuçta şöyle bir kanıya varabiliriz 'Manyetik yatakta güç
kaybı var ise bu kayıp ne oluyor?' Kutuplar, manyetik yatak
statorları üzerine rotorun dışına kadar kaplanıp, makine yüzeyine
dikkatli bir biçimde işlenmektedirler. Usulde, yataklarda
ki bu yüzeylerde güç kaybının korunması yardımcı iniş sistemi
ile bağlanmaktadır. Her konvensiyonel kaymalı yataklarda,
ya da pasif inişli plakalarda tipik olarak bu kullanımlar
mevcuttur. Hareket elemanına emniyet mesafesi bırakılması
½ gibi bir orandır. Sonuçta şöyle bir kanıya varmamız mümkündür;
dönüş esnasında güç kayıpları yardımcı bir sistem tarafından
tutulmaktadır. Bu sebepten dolayı yataklar bazen destekleyici,
tutucu ya da duran yataklar olarak da adlandırılmaktadır.
6
- MANYETİK YATAKLARIN AVATAJLARI ve DEZAVANTAJLARI
6.1.
Manyetik Yatakların Avantajları
1.
Manyetik yataklarda şaft, yatak içinde bağımsız olarak havada
asılı kaldığından dönme esnasında sadece hava ile teması söz
konusudur. Bu yüzden mekaniksel sürtünmeye maruz kalmaz .
2. Manyetik yataklar temiz bir çevre için kullanımında herhangi
bir ters unsur içermemektedir. Yağlama sistemlerinin olmayışı,
yağın ısınmasından meydana gelen yağ buharlarının da oluşmaması,
buna bağlı olarak da havaya ve yatağın kendisi için kirlilik
oluşturmaz . Bu sebeplerden dolayı bakım gerektirmez.
3. Yüksek hızlara kısa bir sürede ulaşabilirler ve bu hızlarda
verimli olarak çalışırlar. Oldukça yüksek rotor hızına sahiptirler.
Şaft yatağının boyutları da çok büyük ölçülerde olduğu gibi,
çok küçük ölçülerde de yapılabilmektedir.
4. Sürtünmeden dolayı meydana gelen kayıplar normal konvensiyonel
yataklara nazaran 5 - 20 kat daha az olması sebebiyle yapılan
parasal sarfiyatlar oldukça azdır. Fazla bakım istemez. Mesela
kullanılan sensörlerin her 10 yıl da bir bakımı yapılır.
5. Mekanik sürtünmenin olmayışı bir açıdan yapılan bakım harcamalarının
olmayışı anlamına gelmektedir.
6. Boyut bakımından her türlü büyüklüklerde üretilebilmektedir.
Üretilen yatak ağırlıkları, 1gr. - 45400gr. arasında değişebilmektedir.
Tasarlanan şaft yatağı, (minumum 75 psi (50 kPa)) yüksek kuvvetleri
kaldırabilecek düzeydedir.
7. Yatak kontrol sistemleri, manyetik yatağın yüksek hızda
yapacağı balanssızlığı otomatik olarak ayarlar ve tehlikeli
durumlarda yine otomatik olarak durdurur. Bu nedenle tehlike
arz edecek her durum kontrol altına alınmıştır.
8. Titreşim yok denecek kadar azdır. Bu yüzden sessiz çalışırlar
.
9. Manyetik yatak ile motorun boş çalışma güç kayıplarında
%15 lik bir azalma görülmektedir.
6.2. Manyetik Yatakların Dezavantajları
Diğer
yataklarla karşılaştırma yapıldığında manyetik yatakların
dezavantajları oldukça azdır. Bu dezavantajlar da manyetik
yatakla birlikte kullanılan devrelerin karmaşıklığından ileri
gelmektedir. Bunlar;
1.
Kullanıldığı sistemler itibari ile oldukça yüksek maliyetlere
sahiptirler.
2. Normal yataklarla karşılaştırıldığında, daha karmaşık bir
yapıya sahiptirler.
3. Şaftın ilk konumda dengeye alınması oldukça zahmetli ve
uzun süren bir süreç gerektirir.
4. Manyetik yatağın üretimine geçilmeden önce protopinin geliştirilmesi
için normal üretimine harcanan süre kadar bir süreye ihtiyaç
vardır.
7 - UYGULAMA ALANLARI ve YENİ YATIRIMLAR
7.1.
Uygulama Alanları
7.1.1.
Tıp
Manyetik
yatak tasarımlarını tıp alanında kalp üzerinde yapılan çalışmalarda
görmekteyiz. Bu alanlarda da, suni kalplerde yaygın olarak
bilinen sol - karıncığa ait yardımcı devre (LVAD) için tasarımları
yapılmaktadır. Bu uygulamada manyetik yataklar yüksek emniyete
sahiptir. Tasarlanan pompa geometrisinin biyolojik olarak
insan vücuduyla uyum içersinde olması, manyetik yatağın bu
alanda kullanımını arttırmıştır.
7.1.2.
Endüstri - Sanayi
Manyetik
yataklar, yüksek devirli makinelerda kullanışlı bir alana
sahiptir. Manyetik kuvvetlerin tasarımı olarak bilinen bu
yatak sistemleri, yüzeysel kesiciler ve un ve su değirmenlerinin
dönen sistemlerinde uygulanabilmektedir. Diğer uygulamalar
olarak da turbo - makine sistemleri ve yüksek hız motor yataklarında
(gaz kompresörleri) yaygın olarak kullanılmaktadır.
7.1.3.
Ulaşım - Taşıma
Manyetik
yataklar, Almanya Messerchimitt - Bolkow - Blohm tarafından
yapılan 'KOMET' araçları gibi kritik bir teknoloji alanında
tasarlanmaktadırlar. KOMET olarak adlandırılan bu proje içersinde
bir trene uygulanan manyetik yatak sistemi sayesinde trenin
hızı 360 km / h' ye kadar çıkabilmektedir. Aynı tür kullanım
Japonya' da yürütülen hızlı tren projesinde de uygulanmaktadır.
7.1.4.
Uzay Endüstrisi
Manyetik
yatakların yüksek emniyet sağlaması sebebiyle uzay endüstrisinde
kullanımları oldukça yaygındır. Bu tür uygulamalarda yataklar
daha çok uyduların momentum tekerleri üzerinde kullanılmaya
başlanmıştır. Burada amaç uyduların uçuş - tekerleri' ne enerjinin
depolanmasıdır. Böylece manyetik yataklardan oldukça yüksek
verim alınmaktadır.
7.1.5.
Vakum ve Temizlik Alanında - Çevresel Temizlik
Manyetik
yatakların, mekaniksel faktörlerden etkilenmemesi ve yağlama
gereksinimi olmamasından dolayı, çevreyi koruma amaçlı ve
doğal temizleyici olarak birçok alanda olduğu gibi temizlik
alanında da kullanımı oldukça yaygınlaşmıştır.
8 - MANYETİK YATAKLARIN DİĞER YATAKLARLA KARŞILAŞTIRILMASI
8.1.Genel
Olarak
Manyetik
yataklar şu anki bulundukları konum itibariyle, endüstride
kullanılan birçok yatak sistemlerinden neredeyse %100' lük
bir avantaja sahip olmaktadırlar. Sahip oldukları ileri teknoloji,
sürtünme ve aşınma, yağlamanın olmayışı manyetik yatakları
tamamiyle üstün konuma getirmektedir.
8.2.
Rulmanlı Yataklarla Karşılaştırılması
1.
Rulmanlı yataklar çok sağlam yapıda olmadıkları için, fazla
zorlanan ve vuruntulu çalışan muylularda başarıyla kullanılmazlar.
Manyetik yatakların yüksek güç isteyen vuruntulu yerlerde
(ör: gaz tribünleri) kullanımı elverişlidir.
2. Rulmanlı yataklarda yağlanma bulunduğundan ve toza karşı
çok hassas olduklarından tozlu yerlerde kullanılmaları doğru
değildir. Manyetik yataklarda yağlama sistemi bulunmaz bu
sebepten her ortamda rahat çalışırlar.
3. Rulmanlı yataklarda muylu yuvalarına geçirilirken çok dikkatli
olmayı ve ince alıştırmayı gerektirir. Manyetik yataklarda
şaft havada asılı kaldığı için bu sorun ortadan kalkmıştır.
4. Rulmanlı yataklar çok sesli çalışırlar. Manyetik yataklarda
titreşim yok denecek kadar azdır. Bu yüzden sessiz çalışırlar.
5. Rulmanlı yataklar mekaniksel faktörlere kolaylıkla maruz
kalabilmektedir (sürtünme ve aşınma). Manyetik yataklarda
sürtünme (sadece hava ile) ve aşınma gibi mekaniksel olaylar
yoktur.
8.3.
Kaymalı Yataklar ile Karşılaştırılması
1.
Kaymalı yatakların iç yatak gereçleri aşınmaya karşı gösterebildikleri
direnç ile doğru orantılıdır. Mesela kaymalı bir yatakta iç
gereç olarak çok fazla kullanılan malzemeler metal, kalay,
bakır, antimuan ve kurşun alaşımıdır. Manyetik yataklarda
ise önemli olan unsur ferromanyetik malzemelerin seçimidir.
2. Kaymalı yataklar bilindiği gibi şaft, muylu ya da mil -
yatak yağlanmış durumda iken çalışabilmektedir. Bu yüzden
kullanılan yerlerde yağ kirliliği söz konusu olabilmektedir.
Manyetik yataklar çevreyi kirletme açısından tamamiyle çevre
ile dosttur.
3. Kaymalı yataklarda çok yüksek hızlar elde edilemez. Manyetik
yataklar yüksek hız gerektiren yerlerde rahatça kullanılabilir.
4. Kaymalı yataklarda titreşim yüzünden zamanla yatak cıvataları
gevşeyebilmektedir. Bu yüzden titreşim önemli bir sorundur.
Manyetik yataklarda titreşim tamamiyle etkisiz hale getirilmiştir.
|