5. Malzeme Tanımları ve Çeşitleri
Ekspilisit
analizlerde birçok farklı, çok çeşitli malzeme tipleri mevcuttur.
Nerdeyse doğadaki her dinamik uygulamada yer alabilecek malzemeler
sonlu eleman analizleri için simule edilebilmiştir. Ekspilisit
yazılımlar genelde impilisit yazılımlardan daha geniş bir
malzeme kütüphanesi içerir.
Araştırma hazırlığı esnasında birçok faklı sonlu elemanlar
yazılımlarının malzeme tanımları incelenmiştir. Genelde paket
programlar benzer malzeme kütüphanelerine sahiptirler. Çalışma
içeriğinde ANSYS/LS-DYNA yazılımının içerdiği malzeme modelleri
incelenecektir. Bu yazılımın malzeme tanımları çok değişkenlidir.
Doğrudan deney verilerini kullanarak tanımlamalar yapılabilmektedir.
Özellikle
ekspilisit yazılımların impilisit yazılımlardan farklı olarak
içerdiği malzeme modelleri şunlardır;
· Birim şekil değiştirme oranına bağlı plastisite modelleri.
· Sıcaklığa duyarlı plastisite modeli.
· Gerilme ve birim şekil değiştirme başarısızlık kriterini
(kopma) içeren modeller.
· Boş malzeme modelleri (hareket başlangıçlarını veya uçak
türbinine giren kuş gibi ani darbeleri simule etmek için)
· Çok değişkenli malzeme özellikleri içeren durum denklem
modelleri
Birçok malzeme modeli yoğunluk, elastisite modülü, Poisson
oranı dışında gerilme-birim şekil değiştirme tabloları, yük
eğrileri, akma sınırı ve plastik şekil değiştirmeyle ilgili
tablolar içermektedir.
İstenen bu veriler malzeme tanımlanmadan önce vektör, matris
yada eğri denklemi olarak yazılıma tanıtılır.
5.1. Lineer Olmayan Elastik Malzemeler
Lineer
olmayan malzeme modellerini temel olarak üç başlık altında
toplanabilir.
· Blatz-Ko : Sıkıştırılabilir köpük tipi malzemeler için kullanılır,
örneğin poliüretan lastikler. Blatz-Ko lastik malzemeleri
sadece sıkışma altındaki lastikler içindir. Poisson oranı
(NUXY) otomatik olarak 0.463 alınmıştır. Sadece yoğunluk ve
kayma modülü (GXY) gereklidir. Malzeme tepkisi şekil değiştirme
enerjisinin yoğunluğunun fonksiyonu olarak (W) belirlenmiştir:
Burada I1, I2 ve I3 birim şekil değiştirme sabitleridir.
· Mooney Rivlin : Sıkıştırılamaz lastik malzemelerin davranışlarını
tanımlamak için kullanılır. Mooney-Rivlin malzeme modeli impilisit
analizlerdeki 2-parametreli malzeme modeli ile nerdeyse aynıdır.
Yoğunluk, Poisson oranı ve Mooney-Rivlin sabitleri C10 ve
C01 değerlerinin girilmesi gereklidir. Sıkıştırılamaz davranışı
ifade edebilmek için Poisson oranını (NUXY) 0.49 ila 0.5 arasında
olması gereklidir. Malzeme tepkisi şekil değiştirme enerjisinin
yoğunluğunun fonksiyonu olarak (W) belirlenmiştir :
Burada I1 , I2 ve I3 birim şekil değiştirme sabitleridir ve
κ, hacim modülüdür.
· Viskoelastik : Cam ve cam benzeri davranış gösteren malzemelerin
tanımında kullanılır. Viskoelastik malzemedeki kayma davranışı
şu şekilde ifade edilebilir:
Burada, Go, kısa dönem (merkez) elastik kayma modülü, G¥,
uzun dönem (sonsuz) elastik kayma modülü ve 1/β, azalma
sabitidir.
Non-lineer elastik malzemeler büyük ölçüde geri dönülebilir
elastik deformasyonlara maruz kalabilirler.
5.2. Plastisite Malzeme Modelleri
ANSYS/LS-DYNA
programında 11 farklı plastisite modeli mevcuttur. Hangi modelin
seçileceği malzemenin tipi ve malzeme sabitlerinin elde edilebilirliği
ile ilgilidir. Non-Lineer sonlu eleman analizlerinin tutarlılığı,
girilen malzeme özelliklerinin kalitesine bağlıdır. En iyi
sonuçları elde etmek için malzeme üreticilerinden gerekli
sabitler temin edilmeli veya malzeme deneysel analiz edilmelidir.
İzotropik
malzemelerde plastisite modelleri iki farklı kategoriye ayrılabilir;
5.2.1. Birim şekil değiştirme oranından bağımsız plastisite
İzotropik
malzemeler için üç farklı birim şekil değiştirme oranından
bağımsız plastisite modeli mevcuttur: a. Klasik bilineer kinematik
pekleşme, b. Klasik bilineer izotropik pekleşme, c. Elastik
plastik hidrodinamik.
Bu modeller malzemenin gerilme birim şekil değiştirme davranışını
belirtmek için iki eğim kullanır; elastik modül (EX) ve tanjant
modülü (ETAN) (Şekil 1).
Şekil 1 - Bilineer kinematik pekleşme
Birim şekil değiştirme oranından bağımsız malzeme modelleri,
(Şekil 1) tipik olarak sac metallerin pres işlemleri gibi,
şekil verme işleminin uzun sayılabileceği durumlarda kullanılmaktadır.
Her üç model de mühendislikte en çok kullanılan metaller;
çelik, alüminyum, dökme demir ve benzeri malzemeler için kullanılabilir.
Klasik bilineer kinematik pekleşme ve bilineer izotropik pekleşme
arasındaki farklar; pekleşme kabulünden ileri gelir. Kinematik
pekleşmeye göre ikincil akma 2σy değerinde oluşurken,
izotropik pekleşme 2σmax 'da gerçekleşir.
|