TARTIŞMA VE SONUÇ
Yeni teknolojiler bir taraftan önemli ölçüde insan kaynağı
ve finansman gereksinimi, diğer taraftan bilimsel ve teknolojik
altyapı gerektirmektedir. Bu bağlamda, gelişmiş ülkelerle
aralarında önemli bir teknolojik açığın bulunduğu gelişmekte
olan ülkelerde, başarılı bir teknoloji politikasının anahtar
unsurlarından birisi, en azından başlangıçta dışarıdan elde
edilen teknolojiye etkin bir biçimde sahip olabilmek ve bunu
yerel koşullara uyarlayıp, daha sonra ilerletmektir. Bu da,
teknolojik yetenek birikiminin ilk aşamalarında yenilikçi
Ar-Ge faaliyetlerinden çok, ithal edilen teknolojinin uyarlanması
ve ilerletilmesine yönelik Ar-Ge faaliyetleri, TERSİNE MÜHENDİSLİK,
taklit, teknolojik yazını izleme gibi yasal ve yasal olmayan
çabaları kapsayacaktır.
Dolayısıyla,
gelişmekte olan ülkelere yönelik teknoloji politikası başlangıçta
yeni teknolojiler geliştirmeye yönelik faaliyetlerden ziyade,
en azından teknolojik açıdan lider ülkelerle olan açık kapanana
kadar, teknolojinin uyarlanması ve etkin kullanımı çabalarına
odaklanmayı hedeflemeli, bu doğrultudaki bir teknolojik sistemin
oluşturulması ve etkin çalıştırılması üzerine kurulmalıdır.
Yeni sanayileşen bazı Doğu Asya ülkelerinde olduğu gibi özellikle
stratejik bazı sektörleri desteklemek üzerine kurulu bir teknoloji
politikası yoluyla aradaki teknolojik açık kapatıldığında,
sınai yapı zaten yeni teknolojilerin geliştirilmesi ve yenilikçi
Ar-Ge faaliyetlerini zorlamaya başlayacak ve uzun dönemli
teknoloji politikası çerçevesinde bu tür faaliyetlerin yönlendirilmesine
yönelik stratejiler de hayata geçirilebilecektir.
HIZLI
PROTOTİPLEME'nin (OTOİNŞA)
POTANSİYEL KULLANIM ALANLARI
- Mimari
uygulamalar
- Otomotiv
- Eğitim
- Her
nevi araç ve gereç üretimi
- Kuyumculuk
- Ayakkabıcılık
- Medikal
uygulamalar
- Moleküler
Modelleme
- Ambalaj
sektörü
- Kalıpçılık
Başta
Amerika olma üzere gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelerin
ekonomilerini serbestleşme, yabancı yatırımlara ve ticarete
açma konusunda önemli baskılar yaparken, fikri ve sınai mülkiyet
hakları konusunda sıkılaştırma ve uyum sağlama yönünde küresel
uygulamaları dayatmaktadır. Bunda özellikle 1970 ve 1980'li
yıllarda bir grup Doğu Asya ülkesinin TERSİNE MÜHENDİSLİK,
taklit ve uyarlama yoluyla teknolojik yeteneklerini yükseltmeleri
ve bu durumun merkez ülkelerin yüksek nitelikli sanayilere
dayalı karşılaştırmalı üstünlüklerini onarmaya yönelik baskılara
neden olmasının büyük payı vardır. Sanayileşmiş merkez ülkeler,
yeni sanayileşen ülkeler kervanına başkalarının katılmasını
istememekte ve patentlerin teknolojik imtiyaz ve tekel yaratma
işlevinden sonuna kadar yararlanmayı arzu etmektedir.
|
|
|
3D
CAD modeli |
Gaziantep
Üniv. Otoinşa Cihazı |
İnşa
edilen numune |
Yukarıda,
Gaziantep Üniversitesi'nde üretilen ve otoinşa tekniği (FDM)
kullanan bir makine ve bu sistemler üretilen plastik bir numune
görülmektedir.
Son
yıllarda, patent kanununun süreç (üretim usulleri) patentleri
kadar ürün patentlerini de kapsayacak biçimde düzenlenmesi
sağlanarak, gelişmekte olan ülkelerin tersine mühendislik
yoluyla rekabet gücünün artırmasının bir nebze önleneceği
düşünüldü. Çünkü, gelişmekte olan ülkelerden bazıları geçmişte,
bazı sektörlerde ürün patenti korumasını yasaklamıştı. Bunun
temel nedeni, ürün patentlerinin çok daha kısıtlayıcı olarak
yorumlanmasıydı. Gerçekten de, eğer belirli bir süreç patentli
bir ürünü üretmek için kullanılıyorsa, benzer ürünü üretmek
için geliştirilmiş alternatif bir süreç, mevcut patenti ihlal
etmiyordu. Ancak ürünün kendisi patentliyse, ürünü üretmek
için kullanılan yeni süreç mevcut patenti ihlal edecekti.
Amerika, belirli bir ürünün (özellikle ilaç sektöründe) tesine
mühendislik yoluyla taklidini önlemek ve benzer ürünlerin
alternatif üretimine olanak tanıyan süreç patentlerini sınırlandırmak
amacıyla ürün patentlerini de bu düzenleme içine dahil ettirdi.
Bu düzenleme özellikle ilaç ve kimya sektörleri açısından
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin sanayilerini zorlayabilecek
bir durum arz etmektedir. Bu nedenle, TRIPS (Ticaretle Bağlantılı
Fikri Sınai Haklar Anlaşması) anlaşmasının gerçekleştirilmesi
ve küresel ölçekte sınai mülkiyet haklarının sıkılaştırılmasının
ardında Amerika gibi gelişmiş ülkelerin baskısının olduğunu
belirtmek gerekir. Özellikle Doğu Asya ülkelerinin taklit,
uyarlama ve tersine mühendislik kanallarını etkin kullanıp,
Ar-Ge faaliyetlerine göreli olarak daha az yatırımda bulunarak,
daha düşük olan üretim maliyetlerini biraz artırmaları ve
1970-1980'ler boyunca oldukça yüksek bir rekabet düzeyine
ulaşmaları, sonuçta Amerika'nın fikri ve sınai mülkiyet haklarına
yönelik kanunların değiştirilmesine yönelik baskısının artmasına
yol açmıştır. Türkiye de TRIPS anlaşmasını imzalayan ülkeler
arasındadır.
ENİSRET
KİLSİDNEHÜM. Nam-ı diğer veya düz okunursa: Tersine Mühendislik.
Öyle ters ve esnek ki, tanımı bile insandan insana, şirketten
şirkete, WEB sayfasından WEB sayfasına, makaleden makaleye
değişebiliyor. Ne tarafa çekersen oraya gidiyor. İşte bazıları:
- Tersine
Mühendislik - Reverse Engineering (Modelden NC Program Oluşturmak)
- Reverse
Engineering is a technology developed by Fleming Software
to convert old sheet metal NC programs into part geometry
in DXF format. These may then be imported into any CAD for
modification, or CAM system for re-programming.
- Reverse
Engineeering is a powerful tool of Concurrent Engineeing
(Tesine Mühendislik Eş Zamanlı Mühendisliğin en güçlü araçlarından
biridir)
Şunu
da burada belirtmekte fayda var ki, biz dünyadaki mevcut PATENT
ve LİSANS müessesesinin iyi işleyen ve adaletli bir mekanizma
olduğuna inanmıyoruz. Öncelikle, patentleme süreçlerinin çok
uzun olması bir yana patentleme için istenen ücretlerin yüksekliği,
insanları canından bezdirmiş durumdadır. Üstelik, mevcut dünya
patentleme mekanizması sanılanın aksine çok basit ve ciddi
olmayan yöntemlerle yürütülmektedir. Çok önemli bir buluş
için bile iki-üç sayfalık, ayrıntı ve detay içermeyen evrak
istenmekte, görsellikten uzak ve kelime oyunlarına dayalı
bir araştırma ve karşılaştırma sistemi ile sonradan büyük
anlaşmazlıklara ve paraya dönüşebilecek patentler verile gelmektedir.
"Erken başvuran alır, ilk gelen oturur, ilk vuran avcıdır."
anlayışlarıyla bir yere varılamayacağı açıktır. Daha dün,
Karaman'da yeni açılan bir fabrikanın ÜLKER'in o meşhur TAÇ
krakerinin isim hakkına sahip çıktığı ve kullandığı, ÜLKER
firmasının ise yirmi senedir bu ürünü yalnızca kendisi üretmesine
rağmen mamulün ismini değiştirmek zorunda kaldığı, henüz hafızalardan
silinmemiştir. Oysa, gerçek hak, hukuk ve adalet uygulansaydı,
böyle mi olması gerekirdi. Karaman'daki yeni kurulan bir bisküvi
fabrikası ÜLKER'in gafletinden yararlanmış ve kanunlar ve
PATENT HAKLARI (!) buna müsaade etmiştir. Ancak, o fabrikanın
artık şu günlerde ÜLKER'e satıldığı ve/veya ÜLKER'e fason
üretim yaptığı da konuşulmaktadır. Buradan, şu sonucu rahatlıkla
çıkarabiliriz. Ar-Ge olmadan, yenilikçilik olmadan, cingözlük
yapmakla, taklitçilikle bir yere kadar. Sonrası meçhul. O
yüzden TERSİNE MÜHENDİSLİK ile Ar-Ge arasındaki dengenin çok
iyi kurulması gerekir.
Dünya
patent mekanizmasını bir SÖMÜRÜ ARACI olarak kullananlara
karşı kullanılabilecek iki yöntem var. Bunlardan birincisi,
Ar-Ge. Bu şimdilik zor gözüküyor. Çünkü Ar-Ge'ye ayıracak
bütçemiz yok. O zaman tek yol kalıyor. TRIZ destekli TERSİNE
MÜHENDİSLİK. TRIZ ile patentleri kırmak, boyunduruklardan
ve prangalardan kurtulmak çok kolay. (Ayrıntılı bilgi için,
bakınız: S. Kapucu, A. Baykasoğlu, T. Dereli, 2001)
TRIZ
- TRIZ;
Yenilikçi, Problem Çözme Teorisidir. Rusça'daki orijinal
isminin kısaltılmışıdır.
- Metodoloji,
1946 yılında ilk kez G. Altshuller tarafından eski Sovyetler
Birliğinde geliştirilmiştir.
- Soğuk
savaşın sona ermesiyle birlikte, ABD, Japonya ve Avrupa'da
tanınmaya ve kullanılmaya başlanmıştır.
- Teknolojik
Ar-Ge'de yaratıcılığı destekler.
- Yenilikçi
teknolojilerin incelenmesinden çıkarılan "Buluş Prensiplerini"
temel almaktadır.
- Probleminizi
çözerken, tüm dünya bilim ve teknolojisinin girdilerini
kullanabilme imkanı sağlar.
- Ticari
değeri olan yenilikler yapmaya yönlendirir.
- Mekanik,
kimya, elektrik ve diğer alanlarda yenilikler için kullanılabilmektedir.
Başta
Japonya, Singapur, Güney Kore, Tayvan ve Çin olmak üzere birçok
Uzak Doğu ülkesinin TERSİNE MÜHENDİSLİK uygulamaları ile büyük
mesafeler kat ettiği düşünüldüğünde, bu uygulamanın özellikle,
var olan silâh sistemleri ve bunlara ait destek teçhizatlarının
parçalarını imal eden savunma endüstrisi kuruluşları için
gerekli olduğu düşünülmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde
bulunan ve değeri milyarlarca dolarla ölçülebilen yüksek teknolojik
sistemlerin bakım, onarım ve modernizasyonu, bu konularda
bilgi birikimi ve TERSİNE MÜHENDİSLİK kanalıyla teknoloji
yeteneğini geliştirmek için önemli bir fırsat oluşturmaktadır.
Ülkemizde, makine imalatı sektöründeki şirketlerin ürettikleri
yeni ürünlerin tasarım bilgilerinin elde edilme yöntemlerinin
çok büyük oranda, TERSİNE MÜHENDİSLİK ve müşteri tarafından
verilmesi şeklinde olduğu bilinmektedir. Bu şekilde hem yeni
ürün geliştirme maliyeti hem de imalata geçişe kadar olan
süre azaltılmaktadır. Sektör, büyük oranda bir mühendislik
sektörü olmasına rağmen yeni ürün tasarımında henüz fazla
bir mesafe kat edilmemiş olduğu görülmektedir. Ürün bazında
üretim hacminin küçüklüğü, yeni ürün geliştirme giderleri
üzerine de bir kısıtlama getirmektedir. Daha geniş pazarlara
erişim ve daha büyük üretim hacimlerine ulaşma yeni ürün ve
teknoloji yatırımlarının da önünü açabilecektir.
Üretilebilirliği
(prodüktivite) artırmak, mühendislerin ve yöneticilerin en
büyük hedeflerinden bir tanesidir. Biz gitmesek de, duymasak
da, kullanmasak da; orada esnekliği ve tepkiselliği artıran
bir EŞ ZAMANLI MÜHENDİSLİK diye bir felsefe vardır. Bu felsefe
ile kavramsal tasarımdan gerçek üretime değin geçen süre azaltılır.
Eş zamanlı mühendisliğin en büyük silahlarından biri ise TERSİNE
MÜHENDİSLİK'tir. Tesine mühendislik silahının mermisi ise
HIZLI PROTOTİPLEME cihazlarıdır. Bu felsefeyi kullanmamak,
bu silahı taşımamak ve bu silahın mermilerini TEPKİSEL ÜRETİM
HEDEFİNE göndermemek, hızın en önemli rekabet unsuru olduğu
şu dönemde ciddi rekabet sorunlarına yol açabilir.
Yılar
önce satın alınan bir türbinin kanatçığı bir gün kırılabilir.
Ambarda hiç yedek kanatçığınız olmayabilir, kalmamış olabilir.
Türbini veya makineyi satın almış olduğunuz firma kapanmış
olabilir, iflas etmiş olabilir. Bunlar olmayacak şeyler değildir.
(Gaziantep Üniversitesi, İngiliz yardımıyla 1994 yılında KEMCO
isimli bir Koordinat Ölçme Makinesi (CMM, Coordinate Mesurement
Machine) aldı. Ama şimdi KEMCO isimli bir firma ortada yok.
Elinizde bir el-kitabı ile baş başa, yapayalnız.) Bu durumda
ne yapılacak? Üretimi durduracak mısınız? Yapılacak en kestirme
iş, sağlam kanatçıklardan birini sökmek ve bir TERSİNE MÜHENDİSLİK
işlemine tabii tutmak olacaktır. Taradınız, sayısallaştırdınız,
modeli elde ettiniz ve bir prototipini inşa ettiniz. Geliştirdiniz,
uyarladınız, projeksiyonlar uyguladınız. Tekrar. Sonra, elinizle
tuttunuz.. Ve her şey tamamsa, bu modeli üretecek NC kodu
ürettiniz, ya da modeli üretecek kalıp sistemlerini yeniden
tasarladınız, ürettiniz. CNC makineniz, bu kodları aldı ve
sizin için kanatçığınızı üretti. Kalıplar size modeli verdi.
Pek de zor değil, öyle değil mi? Evet, bugün Avrupa'da böyle
yapılıyor, Rolls-Royce böyle yapıyor. Avustralya'da nükleer
santrallerin türbin kanatçıkları Sonlu Elemanlar Yöntemi ile
birlikte böyle geliştiriliyor, yeniden yapılıyor. Tesine Mühendislik,
üretimdeki ve tasarımdaki hata ve eksikliklerin bulunmasında
ve düzeltilmesine mühendislere yardımcı olmak için müthiş
fırsatlar sunuyor.
Hızlı
prototipleme'yi veya tesine mühendisliği "KOPYACILIK"
olarak algılamayalım, yalnızca "kopyalama" amacı
ile kullanmayalım. Tesine mühendisliğin yeteneklerini doğru
ve yerinde kullanarak ürün tasarım zamanlarını kısaltalım,
daha çabuk tasarlayalım, daha çabuk üretelim, üretilebilirliği
artıralım ve de en önemlisi TEKNOLOJİ GELİŞTİRMEK için bir
fırsat kollayalım. Bakınız bir örnek verelim burada. Hani
meşhur bir anektod vardır. Almanlar mikroskopta bile görünmeyen
bir tel üretmişler ve Japonlara göndermişler. Japonlar almışlar
bakmışlar. Önce aynısını yapmışlar. Sonra da, telin tam ortasına
bir delik delmişler ve Almanlara geri postalamışlar. Sonuçta,
Almanlar rezil olmuş. Hem ellerindeki teknolojiyi kaptırmışlar,
hem de doksandan bir gol yiyerek geriye düşmüşler. İşte, Japonların
o gün yaptığı ve bugün de yaptığı, uzak doğuluların hepsinin
yaptığı TERSİNE MÜHENDİSLİK değil de nedir? Yapılacak iş çok
basit. Parçayı ölç ve tara. Veriyi elde et. Veriyi işle. Modeli
elde et. Modeli üret. Modelden gerçek üretime geç. Bu kadar
basit. TERSİNE MÜHENDİSLİK, teknoloji transferinden teknoloji
geliştirmeye geçişte en önemli araç.
Biz
ise hep tersine gideriz. Ama bu sefer durum değişik. Murphy,
"Eğer her şey yolundaysa, mutlaka bir şeylerde terslik
vardır" demiş. Biz de, diyoruz ki; "Eğer mühendisliğin
tersine ise, işler yoluna girer ve çabuk gider."
Hâlâ,
METAL (TENEKE) KOLA KUTUSU'nu üretemiyoruz. Hâlâ, PASTORİZE
SÜT KUTUSU'nu üretemiyoruz. İstediğin kadar KOLA üret, istediğin
kadar SÜT üret. Fayda yok. Ambalajlama teknolojimiz yok. Onlarda
var... Nanconco'da, TETRA PAK'da. Ve onlar bizim için ambalajlıyorlar.
Biz kutuları üretemiyoruz. Üretecek bilgi var. Örneğin, metal
teneke kutunun ana işlemi "derin çekme". Peki o
zaman eksik olan ne?...
Uzaklarda insanlar, 20 - 30 senedir TERSİNE MÜHENDİSLİK felsefesini
ve teknolojisini sonuna kadar kullanıyorlar. Kullandılar,
faydalandılar. Şimdilerde, kullanılan plastik tabanlı sarf
malzemeleri çevreye zarar veriyor diye, buzdan model üreten
(RAPID FREEZE PROTOTYPING) makineler icat ettiler, Nobel ödülleri
aldılar. Bize ise, bunlar ancak bir "FANTAZİ" olarak
geliyor. Biz hep tersine gideriz. Ama, bu sefer de DÜZ gitmeye
çalışmayalım, TERSİNE gidelim. Tersine giden ve TERSİNE MÜHENDİSLİĞİ
kullanarak belli açınımlar yapan Doğu Asya ülkeleri gibi,
merdivenleri onar onar çıkalım ve gelişmiş ülkeler ile aramızdaki
farkı kapatmaya çalışalım. Çalmadan çırpmadan. Ar-Ge'yi ihmal
etmeden, TERSİNE MÜHENDİSLİĞİN nimetlerinden faydalanalım.
Matbaa bize 200 sene gecikmeli geldi. Bari, TERSİNE MÜHENDİSLİĞİ,
hiç olmazsa HIZLI PROTOTİPLEME teknolojisini hemen getirelim.
POTANSİYEL
ARAŞTIRMA KONU VE UYGULAMALARI
- Bilgisayar
görüş sistemleri ile hızlı tesine mühendislik
-
Eski makine parçalarının yeniden tasarımı ve geliştirilmesi
için bir tesine mühendislik sistemi geliştirilmesi
- Genetik
programlama ve veri madenciliği ile nokta bulutlarının anlamlandırılması
- Hızlı
Prototipleme ve Tesine Mühendislik sistemlerinin doğrudan
entegrasyonu
- Koordinat
ölçüm ve tarama için süreç planlama
- Medikal
görüntüleme sistemleri ile hızlı prototipleme sistemlerinin
entegrasyonu
- Ortopedide,
protez ve plastik cerrahide hızlı prototipleme uygulamaları
- Serbest
ve karmaşık yüzeyli nesnelerin modellenmesi ve işlenmesi
- Sonlu
elemanlar ile tesine mühendislik
- Tesine
mühendislik için akıllı sezgiseller ile bir imaj işleme
sistemi geliştirilmesi
- Tesine
mühendislik için unsur algılama
- Tesine
mühendislik ile geri dönüşüm ve sürdürülebilir üretim
- Unsur
tabanlı tesine mühendislik
Hızlı prototipleme makineleri ile üretilen çeşitli modeller.
Tersine
Mühendislik Ama, NE ZAMAN?..
Grafik: Ürün Yaşam Eğrisi (Ürünün ortaya
çıkışından piyasadan kalkışına kadar geçen sürede zamana bağlı
talep değişimi)
Günümüzde, disket fabrikası kurmanın ya da, CD fabrikasına
teşvik vermenin ne anlamı olabilir ?
A...N'
da en iyi, HP makineleri var ama, cep telefonu pazarında esamisi
okunmuyor.?
TERSİNE MÜHENDİSLİK tek başına bir anlam ifade eder mi.. ?
Müşteri'nin
sesi dinlenmezse, TERSİNE MÜHENDİSLİK' tek başına bir anlam ifade
etmeyebilir.
Bir otomobil kapısı için KALİTE EVİ örneği.
Hızlı
büyüme için, yeni teknolojilere hızlı buluşçu bir sıçrama
yapmak gereklidir. Ama istikrarlı bir büyüme ancak sürekli
iyileştirme ve geliştirme ile mümkün olabilir.
KAIZEN ile Değişim Mühendisliği,
Ar-Ge ile TERSİNE MÜHENDİSLİK arasındaki ince çizgileri belirlemek
çok önemli. Kimi zaman Tavşan, kimi zaman Kaplumbağa olmak
belki de en iyisi.
|