Üretimde olan modeller:
Şu an üretimde olan 52' Open Modeli önde arkada ise 52' Flybridge modeli görülüyor.
Numarine tarafından önceki yıllarda başarıyla üretilmiş olan 52' Flybridge modeline ait bazı fotoğraflar.
52' Flybridge
52' Flybridge
Solda, 52' Flybridge, Sağda 52' Open modelleri bir arada görülüyor.
52' Open (CAD model)
52' Open
Bu bölümde, Numarine A.Ş. Genel Müdürü Muzaffer Erdal Kılıç ve Endüstriyel Tasarımcı Can Yalman ile yapılan röportajlar yer almaktadır:
Kendinizden bahseder misiniz?
Erdal Kılıç: 1962 İstanbul doğumluyum. Nişantaşı Anadolu Lisesi'nde okudum. Üniversite'de Gemi İnşaat Fakültesi'ne gittim. Sonradan kararsız kaldım. Ben tiyatrocuydum. Tiyatrocu olmaya karar verdim. Fakat annem bana "senin hayalin buydu, kararını iyi düşün" dedi. İşte böylece ben sektöre girdim.
Çocukluk yıllarınızdaki tekne merakınızdan biraz söz eder misiniz?
Erdal Kılıç: Evet, çocukluğumdan beri bu işlerin içindeydim. Tabii benim bu işlere yönelmemde babamın etkisi çok büyük. Babamın hayali hep bir tekne sahibi olmaktı. Ben, ortaokul yıllarımı haftanın beş günü akşam yemeğinden sonra babamla masa başında tekne tartışmaları yaparak geçirdim. İşte, şurası böyle olsun, burası böyle olsun... Babamla beraber birçok tekne projesi çizerdik... Babam meslek olarak iktisatçıdır ama işi hep üretimle oluşmuştur.
İlk teknenizi ne zaman yaptınız?
Erdal Kılıç: Herhalde 10 yaşlarındaydım. Antalya'da rahmeti amcam vardı. Onun işyerine yakın bir marangozun atölyesinde bulunan tekneyi amcamın oğluyla yaptık. Teknenin boyu 2,5m civarındaydı. Gövdesi ağaç tutkalı emdirilmiş amerikan bezinden yapılmıştı. Bu şekilde ilk kompozit malzeme imalat tecrübemi de yaşamış oldu. Tekneye bir de motosiklet motoru bağladık; Bugünkü deniz motosikletlerine benzeyen bir tekneydi.
Neyse, biz o tekneyi yaptık tamamladık. Yalnız, bizim amcaoğlu aşırı merakından beni beklemeye dayanamamış, sabahın köründe kalkmış tekneyi denize indirmiş. Sonra bir iki tur da atmış. Dönüşte dalga bastırmış ve kıyıya yanaşınca tekneyi batırmış! Neyse ben o tekneye hiç binemedim ama teknenin yüzdüğünü gördüm. Ondan sonra teknenin ismini 'Gulugulu' koyduk. :)
Üniversiteyi bitirdikten sonraki meslek hayatınız nasıl gelişti?
Erdal Kılıç: Sonrasında 4 arkadaş bir şirket kurduk. Biraz bir şeyler yapmaya çalıştık ama başaramadık; iflas ettik. Sonra arkadaşlarımdan biriyle ortaklık kurdum. Ardından Irak Savaşı başladı, polyester fiyatları üçe, dörde katlandı. Tekrar battık. Bu batışımızdan da başka şeyler öğrendik.
Sonra borç harçla bir İtalyan ortak buldum. 3 milyon 860 bin İtalyan Lireti'ne anlaştık. Buradan İtalya'ya tekne yaptık. Evet, girişimlerimizin kiminden battık kiminden çıktık ama tabii bu süre zarfından birçok şey öğrendim.
Daha sonra tesadüf bir şekilde Rahmi Koç'la tanıştım. Benden bir arkadaşım için referans istediler. Ben prensip olarak arkadaşlarımın hakkında hiç konuşmam. Bu yüzden arkadaş hakkında "piyasada bilinen birisi" dedim. Sonra bana "başka tavsiye edileceğin bir arkadaş var mı?" diye sordular. Ben de var dedim. Erdal Kılıç var dedim. Sonra benimle görüştüler ve anlaştılar. Tekne projeleri yaptık. Eski bir geminin restorasyonu yaptık. Bu arada ben başka işler de yaptım. Başka tekneler yaptım. Koç Grubu'nda sekiz seneyi aşkın çalıştım ve güzel işler yaptık. Daha sonra Türkiye'nin ikinci en büyük tersanesi olan Rahmi Mustafa Koç Tersanesi projesine başladılar (Birincisi, yakınında bulunan Sedef Tersanesi'dir).
Tabii sonra beni Kuşadası'na gönderdiler. Bir yıl orada çalıştım. Tekne, yat yaptık. Sonra beni tekrar İstanbul'a çağırdılar. Bu arada Koç'tan çok şey öğrendim. Şirket yönetimi, şirket yapılanmasını vs. hep Koç'tan öğrendim.
Ardından, Koç'tan ayrıldıktan sonra bir yıl kadar yine denizcilik sektörüyle ilgili çalışmalar yaptık... Sonra işte buraya geldim. Burada çalışmaya başladık.
Numarine ne zaman kuruldu? Kurucuları kimdir?
Erdal Kılıç: Numarine 2002 yılında tamamen Ömer Malaz tarafından kuruldu. Ömer Malaz'ın teknecilik ve denizciliğe yakın ilgisi var. İyi bir de yatırım yaptılar. Şirket kurulduktan sonra beni çağırdı, ilk olarak burada danışman olarak işe başladım. Geçen yıl ise burada genel müdür olarak çalışmaya başladım.
Şirketinizin cirosu nedir? Fabrika kaç metre kare alan üzerine kurulu? Hangi ülkelere ihracat yapıyorsunuz? Sektör ne durumda?
Erdal Kılıç: Şirketimizin geçen yılki cirosu 3.5 milyon YTL'idi. Bu sene de 7 milyon YTL'lik bir ciro hedefliyoruz. Tesisimiz 23 bin metre kare alan üzerine kurulu. Fransa'da, İtalya'da, Almanya'da, Hırvatistan'da, Rusya'da, Polonya'da, Venezüella'da distribütörlerimiz var. Ekonomik sorunları sebebiyle Almanya'da yat pazarı pek canlı değil ama diğer Avrupa ülkelerinde, özellikle de Kuzey ülkelerinde talep sürekli artıyor.
Kaç çeşit tekne yapıyorsunuz? Bir tekne ne kadar sürede yapılıyor?
Erdal Kılıç: Şu anda sadece 3 çeşit tekne yapıyoruz. Ama 4 çeşit teknemiz var. Kaç tane tekne yaptınız derseniz. 10 numara şu anda içeride, üretim hattında. 16 numaraya kadar tekneler de imalat halinde.
Tekne yapım süresi biraz izafi bir durum; Yaklaşık olarak 96 gün. Önümüzdeki yıl amacımız iki haftada bir tekne çıkarmak.
Ürettiğiniz teknelerin satış fiyatı ne kadar?
Erdal Kılıç: 52" boyunda olanları 600-650 bin Euro fiyatlara satıyoruz. Yeni geliştirdiğimiz ve 2006'da üretimi tamamlanacak olan 102' RPH modeli için ise satış fiyatımız henüz belli değil. Ama bir fikir vermesi için söylüyorum, bunun benzeri yatların Avrupa'da satış fiyatı 4-5 Milyon Dolar civarında.
Kaç kişilik bir ekiple çalışıyorsunuz? Tasarımcıların sayısı nedir? Tasarımcıların bir bölümü yabancı olduğundan bir uyum problemi çıkıyor mu?
Erdal Kılıç: Toplam 173 kişi çalışıyor. Bunlardan 44'ü yönetim katında görev yapıyor. 44 yönetim kadrosundan 12 tanesi mühendis.
Tasarım konusu ise, sizin bu kelimeyle tam olarak ne ifade etmek istediğinize bağlı; Mesela çatal yapmak tasarım işi midir? Ben tartışırım. Çatal nedir? Üç tane dişi olan sapı olan bir şeydir. Bence tasarım bitmiştir. Bundan sonra stil çalışması yapılır.
Bu açıdan bakarsak biz çok az tasarım yapıyoruz. Ama üretimle ilgili plan, proje çok yapıyoruz.
Tasarım konusunda burada nasıl bir çalışma yürütülüyor?
Erdal Kılıç: İtalya'daki iki tasarımcıyla çalışıyoruz;. Biz burada fikirlerimizi söylüyoruz. Tommaso Spadolini genel bir konsept yapıyor. Teknenin hidrodinamik açıdan tasarımı (stabilite, sürtünme...), kullanılacak motor ve güç hesabı ise İtalyan gemi inşa mühendisi Umberto Tagliavini tarafından yapılıyor. Tagliavini, yaptığı tasarımı iki boyutlu kesitler olarak bize veriyor.
Teknenin 3D yüzey ve katı modellemesi ve detaylı endüstriyel ve estetik tasarımı konusunda ise Can Yalman ile çalışıyoruz. Yalman'ın çalışmalarından sonra teknenin görünüşü neredeyse tamamen değişiyor.
Bir de bizim burada yapmamız gereken tasarımlar var. Makine dairesinin yerleştirilmesi, borular, boru geçişleri gibi, egzoz, kapı kilitleri gibi genel konseptin dışında bir tek tekne tasarımlarıyla ilgili bütün işleri burada yapıyoruz.
Tamamıyla yerli tasarımcılarla çalışamaz mıydınız?
Erdal Kılıç: Bir kere bu iş büyük oranda yıllarca denizcilikle içi içe edinilmiş bir tecrübeye dayanıyor. Türkiye'de ise tekne ve yat tasarım ve imalatı konusunda tecrübeli çok az kişi var. Olanlardan da zaten tasarım hizmeti alamıyorsunuz, öyle bir mekanizma henüz kurulu değil. Tommaso Spadolini ve Umberto Tagliavini ise kendi dallarında çok uzun süreli ve geniş kapsamlı bir tecrübeye sahipler, tasarım hizmeti de veriyorlar...
Siz hangi 3D modellemede hangi programları kullanıyorsunuz?
Erdal Kılıç: 3D modelleri Can Yalman Alias ile hazırlayıp bize veriyor. Burada genellikle katı yerine yüzey modelleme ile çalışıyoruz. Biz burada ufak tefek çalışmalar yaparken Rhino'yu kullanıyoruz. Burada bir çok tasarımı AutoCAD ile çiziyoruz tabii. İki boyutlu olarak kullanıyoruz. Ama, imalat (CAM) aşamasına geçerken ise orijinal data hangi formattan gelirse gelsin bizim kullandığımız programlar PowerMILL ve PowerSHAPE'dir.
Ben ise bilgisayarımda VektorWorks programını kullanıyorum.
CNC işleme simülasyonu. Firmada CAM uygulamaları için CNC tezgah üreticisinin önerdiği Delcam / PowerMILL ve PowerSHAPE yazılımları kullanılıyor.
Firmada Rhino yaygın bir şekilde kullanılıyor
|